Examples of using "Share" in a sentence and their turkish translations:
çözümleri paylaşmalı;
Paylaşacağız.
Kadınlar her şeyi paylaşırlar.
Paylaşabilirim.
Paylaşabilir miyim?
Tom paylaşacak.
Deneyiminizi paylaşın.
Her şeyi paylaşırım.
Tatlıları paylaşın.
Bazı çocukluk hatıralarımı
Biz alıp paylaşırız.
Ben senin fikrini paylaşıyorum.
Bir rüyayı paylaşıyoruz.
- Harcamaları paylaşalım.
- Masrafları paylaşalım.
Parayı paylaşalım.
Onun fikrini paylaşıyorum.
Ev işlerini paylaşıyoruz.
Ben paylaşmaya istekliyim.
Üzüntünü paylaşıyorum.
Hepiniz suçu paylaşın.
Giysileri paylaşabiliriz.
Ben endişeni paylaşıyorum.
Başkaları Tom'un iyimserliğini paylaşıyor.
Bu parayı paylaşalım.
Onu bizimle paylaş.
Onu benimle paylaş.
Bir taksiyi paylaşalım.
Senin görüşünü paylaşıyorum.
Ben senin duygularını paylaşıyorum.
Ben senin acını paylaşıyorum.
Lütfen şemsiyemi paylaşın.
Lütfen çözümünüzü paylaşın.
Mutfağı paylaşıyorlar.
Düşüncelerinizi paylaşıyorum.
Onlar sırları paylaşırlar mı?
- Bu senin payın.
- Bu da senin hakkın.
yaşıyor ve büyüyor.
Kendi hissemi ödeyeyim.
Şemsiyeni paylaşabilir miyim?
Tom paylaşmaktan hoşlanmaz.
Onlar aynı inançları paylaşıyorlar.
Bunu paylaşmak zorundayız.
Üzerine düşeni yapmıyorsun.
Bir odayı paylaşır mısın?
Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.
Senin hissen yirmi dolar.
Tom, Mary'nin coşkusunu paylaşmıyor.
Onları seninle paylaşacağım.
Paylaşmak ister misin?
Şemsiyemi paylaşmaz mısın?
Çocuklar benim ilgimi paylaşırlar.
O endişeleri paylaşıyor musunuz?
İyimserliğini paylaşamam.
Paylaşacak hiçbir şeyim yok.
O adil bir pay mı?
Biz sadece payımızı istiyoruz.
Paylaşmak istemiyorum.
Tom yemeğini paylaşmaz.
Tom senin coşkunu paylaşmaz.
Her şeyi Tom'la paylaşırım.
Sırrını benimle paylaş.
- Onu paylaşmak istedim.
- Bunu paylaşmak istedim.
Onlarla her şeyi paylaşırım.
Onunla her şeyi paylaşırım.
Onunla her şeyi paylaşırım.
Senin görüşünü paylaşmıyorum.
Ben onların siyasi konumunu paylaşıyorum.
Bizim paylaşacak bir şeyimiz var.
Biz geniş bant aboneliği paylaşıyoruz.
Ortak çıkarları paylaşıyor musunuz?
Bunu arkadaşlarınla paylaş.
Paylaşmak için bir yemek getir.
Hisseni yarın alacaksın.
Bu görüşte değiliz.
Tom onun payını ödemedi.
Ben de senin heyecanını paylaşmıyorum.
O, payını hak ediyor.
bu kaydı Sarah ile paylaşırım
Hiçbir zaman sıradan vakaları paylaşmayız.
Yine de paylaşmaya pek gönlü yok.
Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Onun şans payı vardı.
O ve ben bir odayı paylaşıyoruz.
Şirketin hisse fiyatı düştü.
Bu nedenle bu haberi paylaşıyorum.
Eylem payımızı gördük.
Onu paylaşmak istiyor musun?
Tom şeyleri paylaşmayı sevmez.
Anne, Tom benimle paylaşmayacak!
Benimle hiçbir şey paylaşmıyorsun.
Çocuklara paylaşmak öğretilmeli.
Yeterince ölüm gördüm.
Ben sorunlardan nasibimi aldım.
Bir daireyi Tom'la paylaşıyorum.
Öğle yemeğini erkek kardeşinle paylaş.