Translation of "Opened" in Turkish

I opened.

Açtım.

- I opened a window.
- I have opened the window.
- I've opened the window.

Pencereyi açtım.

- Tom opened the refrigerator.
- Tom opened the fridge.

Tom buzdolabını açtı.

- Someone opened the door.
- Somebody opened the door.

Birisi kapıyı açtı.

- Tom opened his laptop.
- Tom opened his notebook.

Tom dizüstünü açtı.

- I opened the door.
- I opened the gate.

Kapıyı açtım.

Investigation opened immediately

Hemen soruşturma açıldı

The door opened.

Kapı açıldı.

The window opened.

Pencere açıktı.

I opened one.

Birini açtım.

The doors opened.

Kapılar açıldı.

The gate opened.

Kapı açıldı.

Tom's door opened.

Tom'un kapısı açıldı.

Tom's eyes opened.

Tom'un gözleri açıldı.

Sami's door opened.

Sami'nin kapısı açıldı.

- Someone opened the window.
- Somebody had opened the window.

Birisi pencereyi açtı.

- She opened the letter quickly.
- She quickly opened the letter.

O, çabucak mektubu açtı.

- She opened her lunch box.
- He opened her lunch box.

O, öğle yemeği kutusunu açtı.

New opportunities opened up:

yeni fırsatlar boy gösterdi:

She opened her store.

Mağazasını açtı.Bitmedi...

Suddenly the heavens opened.

Aniden gökler açıldı.

The door opened slowly.

Kapı yavaşça açıldı.

The door opened automatically.

Kapı otomatik olarak açıldı.

He opened the cages.

O, kafesleri açtı.

Tom opened the curtains.

Tom perdeleri açtı.

Tom opened a window.

Tom bir pencere açtı.

Tom opened the gate.

Tom kapıyı açtı.

Tom opened the door.

Tom kapıyı açtı.

Tom opened his suitcase.

Tom bavulunu açtı.

I just opened it.

Onu az önce açtım.

She opened her eyes.

- Gözlerini açtı.
- Gözünü açtı.

He opened the door.

O, kapıyı açtı.

Tom opened the window.

Tom pencereyi açtı.

I opened the door.

Kapıyı açtım.

You've opened a window.

Sen bir pencere açtın.

The kitchen door opened.

Mutfak kapısı açıldı.

Tom's eyes opened wide.

Tom'un gözleri geniş açıldı.

The door opened again.

Kapı yeniden açıldı.

Tom opened the diary.

Tom günlüğü açtı.

Tom opened the drawer.

Tom çekmeceyi açtı.

I opened my eyes.

Gözlerimi açtım.

She opened the door.

O, kapıyı açtı.

He opened his mouth.

O ağzını açtı.

I opened the drawer.

Çekmeceyi açtım.

I opened the window.

- Pencereyi açtım.
- Pencereyi kapadım.

I opened one eye.

Bir gözümü açtım.

The upstairs window opened.

Üst kat penceresi açıldı.

She opened her backpack.

O, sırt çantasını açtı.

Tom opened his briefcase.

Tom çantasını açtı.

Tom opened the windows.

Tom pencereleri açtı.

Tom opened the cabinet.

Tom dolabı açtı.

Tom opened his toolbox.

Tom takım kutusunu açtı.

Tom opened his window.

Tom penceresini açtı.

Tom opened the hood.

Tom başlığı açtı.

Tom opened the book.

Tom kitabı açtı.

Tom opened the beer.

Tom birayı açtı.

Tom opened his book.

Tom kitabını açtı.

Tom opened the lid.

Tom kapağı açtı.

Tom opened the box.

Tom kutuyu açtı.

Tom opened the bag.

Tom çantayı açtı.

She opened a window.

O bir pencereyi açtı.

I opened the box.

Kutuyu açtım.

She opened the box.

Kutuyu açtı.

You've opened the box.

Kutuyu açtınız.

Tom opened his locker.

Tom dolabını açtı.

Tom opened the envelope.

Tom zarfı açtı.

The soldiers opened fire.

Askerler ateş açtı.

I opened an eye.

Bir gözümü açtım.

She opened her mouth.

Ağzını açtı.

Tom opened another beer.

Tom bir bira daha açtı.

Tom opened his bag.

Tom çantasını açtı.

Tom opened a beer.

Tom bir bira açtı.

I opened that box.

O kutuyu açtım.

They opened the door.

Onlar kapıyı açtı.

Sixty new museums opened.

Altmış yeni müze açıldı.

Tom opened his mouth.

Tom ağzını açtı.

You opened the cages.

Sen kafesleri açtın.

Tom opened the trunk.

Tom bağajı açtı.

Tom opened the doors.

Tom kapıları açtı.

Tom opened the blinds.

Tom pancurları açtı.

Tom opened his eyes.

Tom gözlerini açtı.

Peter opened the door.

Peter kapıyı açtı.

Tom opened the cages.

Tom kafesleri açtı.

Tom opened his backpack.

Tom sırt çantasını açtı.

Tom opened his present.

Tom hediyesini açtı.

I opened the lid.

Kapağı açtım.

I opened the bag.

Çantayı açtım.

I opened the cage.

Kafesi açtım.

I opened the hood.

Kaputu açtım.