Examples of using "Insults" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse ülkeme hakaret etmez.
Onun sürekli hakaretleri onun öfkesini uyandırdı.
Onun gururu böyle hakaretlere tahammül etmesine izin vermedi.
Ben bu hakaretlere dayanamam.
Bana hakaretler savurma, genç bayan.
Kimseden böyle hakaretler duymayacağım.
Tom hakaretleri ile oldukça özgür görünüyor.
Ben senin hakaretlerini almak zorunda değilim.
Tom, ona hakaret eden herkesle bağları koparır.
Onun hakaretlerine daha fazla dayanamam.
Köpek ona hakaret ettiği zaman ay dinlemez.
Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı.
Hakaretler ve tehditler şiddetli bir tartışmaya yol açtı.
Onun mırıltıları, hakaret ve şikayetlerin habercisidir.
O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.
Bu yorumlar geldikten sonra bazı çok ağır hakaretler ve küfürler vardı
Burada durmak ve senin hakaretlerini dinlemekten daha iyi yapacak işlerim var.
Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.