Translation of "Improving" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Improving" in a sentence and their turkish translations:

improving our depression, improving anxiety,

depresyonu ve anksiyeteyi iyileştirdiği,

I'm improving.

- Kendimi geliştiriyorum.
- İlerleme kaydediyorum.

- Tom is improving slowly.
- Tom is gradually improving.

Tom yavaş yavaş gelişiyor.

improving our aggression.

saldırgan davranışları düzelttiği hakkındaydı.

You stop improving.

gelişmeyi bırakırsınız.

Tom is improving.

Tom gelişiyor.

Business is improving.

İş dünyası gelişiyor.

Things are improving.

İşler gelişiyor.

We're still improving.

Biz hala geliştiriyoruz.

They're improving their mental health, they're improving their physical health,

Ruh sağlıklarını, fiziksel sağlıklarını geliştiriyorlar,

On improving their performance.

performanslarını artırmaya odaklamıştır.

Your English is improving.

İngilizcen gelişiyor.

His health is improving.

Onun sağlığı düzeliyor.

Your French is improving.

Fransızcan gelişiyor.

Tom's French is improving.

Tom'un Fransızcası gelişiyor.

Tom's health is improving.

Tom'un sağlığı iyileşiyor.

Technology is increasingly improving.

Teknoloji giderek gelişiyor.

Is your French improving?

Fransızcan iyileşiyor mu?

The situation is improving.

Durum gelişiyor.

Tom is improving slowly.

Tom yavaş yavaş gelişiyor.

The economy is improving.

Ekonomi gelişiyor.

We must keep improving.

Gelişmeye devam etmeliyiz.

Technology is continually improving.

Teknoloji sürekli olarak ilerliyor.

Tom is still improving.

Tom hala iyileşiyor.

My French is improving.

Fransızcam gelişiyor.

My health is improving.

- Sağlığım düzeliyor.
- Sağlığım iyiye gidiyor.

- I think Tom is improving.
- I think that Tom is improving.

Tom'un geliştiğini düşünüyorum.

He is improving in health.

O, sağlıkta gelişmektedir.

Tom's French is gradually improving.

Tom'un Fransızcası giderek gelişiyor.

Tom was improving his results.

Tom sonuçlarını geliştiriyordu.

We've been improving every year.

Biz her yıl gelişiyoruz.

Living standards are also improving.

Yaşam standartları da gelişiyor.

The job market is improving.

İş piyasası gelişiyor.

My French is gradually improving.

Fransızcım yavaş yavaş gelişiyor.

I'm interested in improving my German.

Almancamı geliştirmekle ilgiliyim.

His English is improving very quickly.

Onun İngilizcesi çok hızlı ilerliyor.

I'm interested in improving my French.

Fransızcamı geliştirmekle ilgileniyorum.

I'm improving my knowledge of Breton.

Ben Bretonca bilgimi geliştiriyorum.

Tom's French is improving very quickly.

Tom'un Fransızcası çok hızlı ilerliyor.

Tom's Japanese is improving little by little.

Tom'un Japoncası yavaş yavaş gelişiyor.

Her studies are improving slowly but steadily.

Onun çalışmaları yavaş ama sürekli gelişiyor.

His health is improving little by little.

Onun sağlığı yavaş yavaş düzeliyor.

Her health is improving little by little.

Onun sağlığı azar azar iyileşiyor.

The situation is improving, so cheer up!

- Durum düzeliyor, hadi neşelen!
- Durum düzeliyor, hadi keyiflen!

His French is improving little by little.

Fransızcası yavaş yavaş gelişiyor.

The depressed economy showed signs of improving.

Çökmüş ekonomi iyileşme belirtileri gösterdi.

Improving upon perfection is not an easy job.

Mükemmelliğin iyileştirilmesi kolay bir iş değildir.

It would seem that the weather is improving.

Hava durumu iyileşiyor gibi görünüyor.

I realized that, as I worked on improving AI

Anladım ki yapay zekâyı geliştirmek üzere çalışıyorken

- Your French is improving.
- Your French is getting better.

Fransızcan düzeliyor.

- Tom's French is getting better.
- Tom's French is improving.

Tom'un Fransızcası ilerliyor.

I have the feeling that my French is improving.

Fransızcamın geliştiğine dair içimde bir his var.

- Technology is always improving.
- Technology is always getting better.

- Teknoloji her zaman gelişmektedir.
- Teknoloji sürekli ilerliyor.

I really think Tom is improving a great deal.

Gerçekten Tom'un çok gelişiyor olduğunu düşünüyorum.

Tom really needs to work on improving his technique.

Tom'un tekniğini geliştirmek için gerçekten çalışması gerekiyor.

We are always aiming at improving the quality of service.

- Biz her zaman servis kalitesini iyileştirmeyi amaçlıyoruz.
- Her zaman hizmet kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz.

I have the feeling that my French isn't improving much.

İçimde Fransızcamın çok fazla gelişmediğine dair bir his var.

It is true their results are improving every year and 2016 was no exception.

Bilançolarının her sene düzeldiği doğru ve 2016 istisna değildi.

- Her condition is taking a turn for the better after the operation.
- Her condition is improving after the operation.

Ameliyattan sonra onun durumu düzeliyor.

Families and companies across America are improving the energy efficiency of their homes and businesses with help from ENERGY STAR in ways that cost less and help the environment.

Amerika genelinde aileler ve şirketler daha az maliyet ve çevreye yardımcı yollarla ENERGY STAR yardımıyla evlerinin ve işletmelerinin enerji verimliliği geliştiriyorlar.