Examples of using "Depression" in a sentence and their turkish translations:
Mennad'ın depresyonu var.
Bunalıma girdim.
yüksek depresyon oranları var
Tom depresyon geçirdi.
O bir depresyonda.
Tom derin bir depresyona düştü.
Depresyonu kavrayamıyoruz.
depresyonu ve anksiyeteyi iyileştirdiği,
Depresyon korkunç bir şey.
Depresyon insanı intihara sürükleyebilir.
Tom depresyondan çekiyor.
Pek çok hastabakıcı depresyondan muzdarip.
bu depresyonda devre dışıdır.
Bu bir depresyonu tetikleyebilir.
Depresyondan muzdarip misiniz?
- Mennad depresyonu hakkında konuştu.
- Mennad depresyonundan söz etti.
Antidepresan ve psikoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulandığı
Sonuç olarak sihirli mantar depresyonu ortadan kaldırabilir mi?
şu anda depresyonla mücadele eden kişiler var.
Ekonomist, sürüp giden bir ekonomik kriz sezinledi.
Japon ekonomisi krizde.
Büyük Buhran’dan beri en yüksek oran.
Büyük Buhran sıralarında bu değişti.
Sami'nin bir depresyon öyküsü vardı.
Leyla şiddetli bir depresyondan muzdaripti.
Tom'un bir depresyon öyküsü vardı.
Sami'nin üzüntüsü depresyona dönüştü.
Sami derin bir depresyona girdi.
Otuz yıl boyunca depresyonla mücadele etti.
Depresyon salgınına doğru yol alıyoruz.
üzüntü, hayal kırıklığı ve hatta depresyon hissedersin.
Mary şiddetli depresyon belirtileri gösteriyor.
Onun ölümünden sonra, o depresyona girdi.
Ekonomi hafif bir krizde.
Kış boyunca depresyona girerim.
Fadıl, Büyük Bunalım sırasında doğdu.
Büyük Depresyon, Sami'nin ailesini sert vurdu.
O zamandan sonra depresyondan kurtulmuştu.
Depresyon semptomları ciddi bir oranda azalıyordu.
Bu yüzden depresyon seviyelerinde çok azalma olmadı.
Anlattım onlara depresyonumu ve kaygılarımı anlattım,
Hipokrat zamanından beri biliyorduk
Sami depresyonla baş etmek için ilaç alıyordu.
O zamandan sonra depresyondan kurtulmuştu.
Depresyonla ilgili semptomları yok olmuştu.
Defalarca uygulanan psilosibin tedavilerinin sonrasında
Kendi depresyon hapislerinde tıkılı kalmışlardı.
Sonra ikinci sınıf başladı ve depresyonum iyice kötüleşti,
Rapor depresyon olacağını belirtiyor.
Uzun süren depresyondan dolayı birçok işçi işsiz.
Öz bakımda eksiklik bir depresyon belirtisi olabilir.
Tom melankoli ve depresyon arasındaki farkı söyleyemez.
Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu.
Büyük Bunalım, gangsterlerin altın çağındaydı.
Tom çok bunalımlı oldu.
Terapi ve ilaç tedavisi depresyonun üstesinden gelmen için sana yardımcı olacaktır.
Tom depresyondayken kendini içkiye verip ilaç manyağı olmuştu.
Bu araştırmada, tedaviye direnç gösteren 20 bireye
Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda
Tom hayatında çeşitli dönemlerde depresyonla mücadele etti.
Fadıl, Leyla sayesinde ciddi bir depresyondan çıktı.
Depresyonla savaşmak için bulduğun yol bu mudur?
diyabetleri düzenlenebilir hâle geliyor, depresyonları yok oluyor,
altısı hala remisyon dönemindeydi ve depresyon belirtileri yoktu.
Daha sonra ise depresyon semptomları tekrar ortaya çıkmaya başladı.
Böylece depresyon semptomlarının azaldığını görebiliyorduk.
Depresyon ağır darbeyi 8. sınıfta vurmaya başladı.
Bu yüksek tansiyona, ileri seviyede depresyona neden olabilir.
Menna Baya'ya depresyondan kurtulması için gerekli olan yardımı yaptı.
Fakat 11 hastanın depresyonunda yaklaşık iki ay sonra büyük bir azalma oldu.
Depresyonla mücadele eden diğer insanlara ulaşmak istiyordum.
Ekonomik durgunluğa karşın, ticari ürün fiyatları hala yüksek.
Fakat işsizlik oranının ¼ olduğu,
Büyük Buhran 1929'da başladı ve 1930'larda sona erdi.
O bazen bunalıma girer.
Bu sayede geçen yıl depresyon için ilk kez psilosibin tedavisini uygulayabildik.
Bu depresyon salgınında yardıma muhtaç çok insan var.
Mary ilk çocuğunun doğumundan sonra şiddetli bir doğum sonrası depresyon geçirdi.
Leyla, en yakın arkadaşı Salima'nın kaybı üzerine derin bir depresyona girdi.
Depresyon zenginler içindir. Fakirler sabah kalkıp işe gider.
1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
Büyük Buhran ve Hitler'in yükselişi sırasında ABD, Avrupa'dan ziyade çok büyük oranda
Z kuşağında depresyon ve intihar oranlarının artışında etkili olan faktörler arasında sosyal medya kullanımı, haberlerde iklim değişikliği, göç ve toplu katliamlar gibi negatif olayların başrol oynaması ve ailelerin ve yetkililerin ölüm için intiharın bir seçenek olması yönündeki hoşgörüsü yer alıyor.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.