Translation of "Humanity" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Humanity" in a sentence and their turkish translations:

Tom loves humanity.

Tom insanlığı seviyor.

Esperanto unites humanity.

Esperanto insanlığı birleştirir.

No, no. Humanity needs

Hayır, hayır. İnsanlığın

But to all humanity.

bütün insanlığın atası olarak görmek.

Humanity died this morning.

İnsanlık bu sabah öldü.

To the problem humanity faces

cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta

Literature teaches us about humanity.

Edebiyat bize insanlık hakkında öğretir.

That's a crime against humanity!

Bu insanlığa karşı bir suçtur!

We've lost faith in humanity.

Biz insanlığa olan inancımızı kaybettik.

It's a crime against humanity.

Bu insanlığa karşı bir suç.

Working against the interests of humanity.

insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.

Is there anything hiding from humanity?

orada insanlıktan birşeymi saklanıyor peki

The event that humanity cannot learn

insanlığın öğrenemediği olay

So humanity was not yet available

yani henüz insanlık ortada yoktu

This is a shame on humanity

İşte bu insanlık ayıbıdır

War is a crime against humanity.

Savaş insanlığa karşı bir suçtur.

You're the last hope for humanity.

İnsanlığın son umudusun.

This is a crime against humanity.

Bu insanlığa karşı bir suçtur.

Genocide is a crime against humanity.

Soykırım insanlığa karşı bir suçtur.

Torture is a crime against humanity.

İşkence insanlığa karşı bir suçtur.

Enslavement is a crime against humanity.

Kölelik insanlığa karşı bir suçtur.

Murder is a crime against humanity.

Cinayet insanlığa karşı bir suçtur.

These aliens want to enslave humanity.

Bu uzaylılar insanlığı köleleştirmek istiyorlar.

Africa is the cradle of humanity.

- Afrika insanlığın beşiğidir.
- Afrika, insanlığın beşiğidir.

Slavery is a crime against humanity.

- Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.
- Angarya, insanlık dışı bir suçtur.

Meteor strikes could wipe out humanity.

Meteor çarpmaları insanlığı yok edebilir.

She wrote a letter for humanity.

İnsanlığa bir mektup yazdı.

He wrote a letter to humanity.

- İnsanlığa bir mektup yazdı.
- Tüm insanlığa bir mektup yazdı.

In order to have a better humanity,

insanlığın gelişmesi için

Water, the most important need of humanity

insanlığın en önemli ihtiyacı olan su

This time is the end of humanity

bu sefer insanlığın sonunu getiriyor

Humanity is rapidly destroying the Earth's environment.

İnsanlık hızla dünya'nın çevresini tahrip ediyor.

Music is a common speech for humanity.

Müzik insanlık için ortak bir dildir.

I fear for the future of humanity.

İnsanlığın geleceğinden korkuyorum.

Remember your humanity, and forget the rest.

İnsanlığını hatırla ve gerisini unut.

Cancer is a great enemy of humanity.

Kanser hastalığı insanlığın en büyük düşmanıdır.

Forced disappearance is a crime against humanity.

Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.

Chinese tales. All information, in history of humanity.

Çin masalları da var. Bütün bilgi, insanlık tarihindeki.

As opposed to away from our own humanity.

yakınlaştıracak olan şey.

This means that humanity and life will continue

bunda ise insanlık ve yaşam devam edecektir demektir

I want to leave behind contributions to humanity.

İnsanlık için katkıları geride bırakmak istiyorum.

You should work in the interests of humanity.

İnsanlığın çıkarları için çalışmalısın.

Nuclear weapons are a threat to all humanity.

Nükleer silahlar tüm insanlık için bir tehdittir.

The future of humanity is in outer space.

İnsanlığın geleceği dış uzaydır.

It represents a fundamental challenge to our core humanity.

İnsaniyetimizin özüne esaslı bir meydan okumayı temsil eder.

We can recover those amazing components of our humanity:

insanlığımızın o harika bileşenlerini yeniden hayata döndürebiliriz:

Two-thirds of humanity lacks access to medical imaging.

insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

Still suffering and fighting for our freedom and humanity.

acı çeken ve savaşan siyahi kitleler olarak görüyoruz.

In fact, bats are of tremendous importance for humanity.

aslında yarasalar muazzam derecede önem taşıyor insanlık için

It was a big step for my little humanity

Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım diyordu

And you want to spread it free to humanity.

ve bunu da insanlığa bedava bir şekilde yaymak istiyosunuz.

Spoiling an ending is a heinous crime against humanity.

Sonu berbat etmek, insanlığa karşı iğrenç bir suçtur.

An international language would be most useful for humanity.

Uluslararası bir dil insanlık için en faydalı olacaktır.

The atomic bomb is a great threat to humanity.

Atom bombası insanlık için büyük bir tehdittir.

To love humanity, it must be viewed from afar.

İnsanlığı sevmek için uzaktan izlenebilir olmalıdır.

Without "ethical culture," there is no salvation for humanity.

"Etik kültür," olmadan insanlık için kurtuluş yoktur.

It's clear Tom doesn't have an ounce of humanity.

Tom'un bir parça insanlığının olmadığı açık.

That's... There are many projects for humanity as a whole.

Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var.

And more than half of humanity lives in this space,

İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor,

And that will be disastrous for one-fifth of humanity.

ve bu insanlığın beşte biri için felaket olacak.

And we want humanity to observe. And to help us.

İnsanlığın bunu gözlemleyip bize yardım etmesini istiyoruz.

Theories exist for this reason. Scientists exist to serve humanity.

Teoriler zaten bu yüzden vardır. Bilim adamları insanlığa hizmet için vardır.

All humanity will suffer if a nuclear war breaks out.

Bir nükleer savaş patlarsa tüm insanlık acı çeker.

That day, the most important invention of humanity was born.

O gün, insanlığın en önemli buluşu doğdu.

Will humanity be able to prevent the degradation of ecosystems?

İnsanlar ekosistemin bozulmasını önleyebilecek mi?

We have to do something to save humanity from itself.

İnsanlığı kendisinden kurtarmak için bir şeyler yapmak zorundayız.

And I kind of wonder what that says about our humanity

ve onun, ilk tescilli markanın alkollü bir içecek olmasının

Are being forced to choose between our humanity and our freedom.

insanlığımız ve özgürlüğümüz arasında seçim yapmaya zorluyor.

After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.

İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.

The future of humanity remains undetermined, as it depends on it.

O ona bağlı olduğu için, insanlığın geleceği belirsiz kalır.

When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity.

Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.

Global climate change is one of the greatest threats facing humanity.

Küresel iklim değişikliği, insanlığın karşılaştığı en büyük tehditlerden biridir.

So long as we are among humans, let us cherish humanity.

İnsanlar arasında olduğumuz sürece, insanlığa değer verelim.

Gods came down to earth to guide humanity to its end.

Tanrılar sonuna kadar insanlığa rehberlik etmek için yeryüzüne indiler.

But it's adding a very important chapter to the history of humanity,

ancak insanlık tarihine çok önemli bir bölüm ekliyor,

There won't be a better humanity if there is no cultural transformation.

Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.

Ula, if it looks like us, life is humanity, water is something.

ula bize benzese yaşam olur insanlık olur su olur bir şey olur yani

Light pollution prevents a third of humanity from seeing the Milky Way.

Işık kirliliği, insanlığın üçte birinin Samanyolu'nu görmesini engeller.

Of course, recognizing our common humanity is only the beginning of our task.

Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır.

The whole Earth is a jail for humanity. People haven't yet escaped it.

Bütün Dünya insanlık için bir hapishanedir. İnsanlar henüz kaçmış değil.

But despite this motto, Google's main goal is not serving humanity, but purely money.

Fakat sloganı bu olmasına rağmen Google'ın asıl amacı insanlığa hizmet değil tamamen paraya hizmet.

I know atheists that have more humanity than all these religious and these socialists.

Ateistlerin tüm dindar ve sosyalistlerden daha merhametli olduğunu biliyorum.

If cancer is an enemy of humanity, a cancer is a friend of lobsters.

Eğer kanser insanlığın bir düşmanıysa, kanser ıstakozun bir arkadaşıdır.

I don't use languages to talk and say nothing. I use them to serve humanity.

Ben dilleri konuşmak ve bir şey söylemek için kullanmam. Ben onları insanlığa hizmet etmek için kullanırım.

For example, you are a scientist and you have an invention that works perfectly for humanity

Örneğin,siz bir bilim adamısınız ve insanlığa mükemmel faydada bir buluşlarınız var

Science knows no country, because knowledge belongs to humanity, and is the torch which illuminates the world.

Bilim hiçbir ülke bilmez, çünkü bilgi insanlığa aittir ve dünyayı aydınlatan meşaledir.

It seems that the rich part of humanity doesn't care much for the problems of the poor part.

Öyle görünüyor ki, insanlığın zengin kısmı, fakir kısmın problemlerini çok umursamıyor.

- Since the beginning of mankind, nothing has changed and nothing will change.
- Since the beginning of humanity, nothing has changed and nothing will change.

İnsanlığın başlangıcından beri hiçbir şey değişmedi ve hiçbir şey değişmeyecek.

With this distinction, a nation that dies for its independence considers that humanity resorted to every sacrifice required by its honor and dignity, and, of course, when compared to a numb, dishonorable nation that puts the chain of imprisonment around its neck, its place in the eyes of friends and enemies is very different.

Şu ayrımla ki, bağımsızlığı için ölümü göze alan ulus, insanlık onur ve şerefinin gereği olan her özveriye başvurduğunu düşünerek avunur ve kuşkusuz, tutsaklık zincirini kendi eliyle boynuna geçiren uyuşuk, onursuz bir ulusla karşılaştırılınca, dost ve düşman gözündeki yeri çok başka olur.