Translation of "Problem" in Turkish

- It's a problem.
- That's a problem.
- This is a problem.

- Bu bir sorun.
- Bu bir problem.

- You're the problem.
- You're a problem.
- The problem is you.

Sen sorunsun.

- That's their problem.
- This is their problem.
- It's their problem.

Bu onların sorunu.

- No problem!
- No prob.
- No problem.

- Sorun yok!
- Sorun değil.
- Sorun yok.

- Here's the problem.
- There's the problem.

İşte sorun.

- No problem!
- No problem.
- No worries!

Sorun yok!

- It's a problem.
- That's a problem.

- Bu bir sorun.
- Bu bir problem.

- There is one problem.
- There's a problem.
- There is a problem.

Bir sorun var.

- It's a complex problem.
- The problem is complex.
- That's a hard problem.
- It's a hard problem.
- It's a complicated problem.
- It is a complicated problem.
- This is a complex problem.
- This is a difficult problem.

Bu karmaşık bir sorun.

Problem solved!

Sorun çözüldü!

- What's Tom's problem?
- What is Tom's problem?

Tom'un sorunu nedir?

- That's your problem.
- That is your problem.

O senin sorunun.

- This is our problem.
- That's our problem.

Bu bizim sorunumuz.

- What is your problem?
- What's your problem?

Probleminiz nedir?

- There is one problem.
- There's one problem.

Bir sorun var.

A problem shared is a problem halved.

- Acı paylaşılarak azalır.
- Mutluluk paylaşılarak büyür.

- What is our problem?
- What's our problem?

Sorunumuz ne?

- There's a problem.
- There is a problem.

Bir problem var.

- There's no problem.
- There is no problem.

Hiçbir sorun yok.

- That's your problem.
- This is your problem.

Bu senin sorunun.

- What's her problem?
- What is her problem?

Onun sorunu ne?

- What's his problem?
- What is his problem?

Onun problemi ne?

- What is the problem?
- What's the problem?

Sorun nedir?

- That's not my problem.
- That isn't my problem.
- This is not my problem.
- This isn't my problem.

Bu benim sorunum değil.

- Is there a problem?
- Is there some sort of problem?
- Is there some problem?
- Is there any problem?

Bir sorun var mı?

- There isn't any problem at all.
- There's no problem.
- There is no problem.

- Hiçbir problem yok.
- Sıkıntı yok.
- Problem yok.

- This is not our problem.
- That's not our problem.
- This isn't our problem.

Bu bizim sorunumuz değil.

- Tom is not the problem.
- Tom isn't the problem.
- The problem isn't Tom.

Tom sorun değil.

You state the problem. You explore the problem.

Problemi belirlersiniz. Problemi araştırırsınız.

- We debated the problem.
- We discussed the problem.

Biz sorunu tartıştık.

- The problem is his.
- The problem is hers.

Sorun onun.

"We have a problem." "What sort of problem?"

"Bir sorunumuz var." "Ne tür bir sorun?"

- You have a problem.
- You've got a problem.

- Bir sorunun var.
- Senin bir sorunun var.

- That's not your problem.
- It's not your problem.

Bu senin sorunun değil.

- Where is the problem?
- What is the problem?

Sorun ne?

- It wasn't a problem.
- It was no problem.

Sorun değildi.

- This is a problem!
- This is a problem.

- Bu bir sorun.
- Bu bir problem.

- That's not my problem.
- That isn't my problem.

O benim sorunum değil.

- It's not a problem.
- It isn't a problem.

Sorun değil.

- That's not Tom's problem.
- That isn't Tom's problem.

O Tom'un sorunu değil.

- I have a problem.
- I've got a problem.

Bir sorunum var.

- That's not your problem.
- That isn't your problem.

- Bu senin sorunun değil.
- Bu sizin sorununuz değil.

- So, where's the problem?
- So where's the problem?

Peki sorun nerede?

- It's not Tom's problem.
- It isn't Tom's problem.

Bu, Tom'un sorunu değil.

- It's not your problem.
- It isn't your problem.

Bu senin sorunun değil.

- The problem is you.
- The problem is her.

Sorun o.

- The problem isn't that.
- That's not a problem.

- Önemli değil.
- Sorun değil.
- O sorun değil.

- It's not my problem.
- It isn't my problem.

Bu benim sorunum değil.

- We've got a problem.
- There is one problem.

Bir sorun var.

- Sami fixed the problem.
- Sami solved the problem.

Sami sorunu çözdü.

- That's not the problem.
- That isn't the problem.

Bu sorun değil.

- We've got a problem.
- We have a problem.

- Bir sorunumuz var.
- Bir problemimiz var.

- Tom dealt with the problem.
- Tom solved that problem.
- Tom has solved that problem.

Tom sorunla ilgiliydi.

- It should be no problem.
- That shouldn't be a problem.
- That should be no problem.
- It shouldn't be a problem.

O bir sorun olmamalı.

Of problem-solving.

yapısı bu.

One common problem,

Bir ortak sorun

Not our problem.

bizim değil.

Has no problem.

sorun yok.

OK, no problem.

Tamam, sorun değil.

It's my problem.

Bu benim sorunum.

It's no problem.

O sorun değil.

Solve the problem.

Problemi çözün.

That's our problem.

Bu bizim sorunumuz.

You're a problem.

Sen bir sorunsun.

That's my problem.

Bu benim sorunum.

That's no problem.

Bu sorun değil.

We're the problem.

Sorun biziz.

It's their problem.

Bu onların sorunu.

You're my problem.

Sen benim sorunumsun.

What's their problem?

Onların sorunu nedir?

That's the problem.

Bu sorundur.

There's another problem.

Bir sorun daha var.

There's the problem.

Al sana problem.

That's Tom's problem.

O, Tom'un sorunu.

She's the problem.

O sorundur.

That's his problem!

Bu onun sorunu.

That's another problem.

Bu başka bir sorun.

It's your problem.

Bu senin sorunun.

- They are discussing the problem.
- They're discussing the problem.

Onlar sorunu tartışıyorlar.

- That problem is not avoidable.
- That problem isn't avoidable.

O, kaçınılmaz bir sorun.

- There is a serious problem.
- There's a serious problem.

Ciddi bir sorun var.

- Tom has a problem.
- Tom has got a problem.

Tom'un bir sorunu var.