Examples of using "Harder" in a sentence and their turkish translations:
Bu gittikçe zorlaşmaya devam ediyor.
Daha çok çabala.
Google daha kuvvetli!
- Güçleşiyor.
- Gittikçe güçleşiyor.
Tom daha çok çabalar.
Daha çok çalışacağım.
Yarın daha güçlü dene.
Daha çok çalışıyorum.
Sami daha sıkı çalıştı.
Daha sıkı çalışmalıydın.
Tom daha çok çalışmalıydı.
- Daha çok çalışmalıydım.
- Daha sıkı çalışmam gerekirdi.
Daha çok çabalamalıydım.
Daha fazla çalışmalıydın.
Daha çok denemeliydik.
- Biz daha çok çalışmalıydık.
- Daha çok çalışmalıydık.
Daha çok pratik yapmalıydın.
Daha çok oynamalıydık.
Tom'un daha sıkı çalışması gerekirdi.
Daha çok çalışmalıydım.
Daha çok denemek zorundayız.
Daha sıkı çalışmak zorundasın.
Daha çok çalışmalısın.
- Keşke daha çok çalışsaydım.
- Keşke daha çok çalışsaymışım.
- Daha çok çalışmış olmayı isterdim.
Daha çok deneyebiliriz.
- Daha sıkı çalışman gerekir.
- Daha sıkı çalaşmalısın.
Bu onu zorlaştırır.
Daha çok çalışmalıyız.
Daha çok çalışmalısın.
Gelecek sefer daha çok çalış.
Daha çok çalışmalısın.
Her şey zorlaşıyor.
Biz daha çok çalışmalıyız.
Fransızcayı daha çok çalışmalıydım.
Tom muhtemelen daha çok çalışmalıydı.
Daha zor olacağını düşünmüştüm.
- Belki daha çok uğraşmalısın.
- Belki daha çok denemeliydin.
Belki Tom daha fazla çalışmalıydı.
Belki de daha çok uğraşmalıydım.
Gerçekten daha çok çalışmalıydın.
Tom gerçekten daha çok çalışmalıydı.
Bundan böyle daha çok çalışacağım.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
Çok daha sıkı çalışmalısın.
Yağmur daha da şiddetli yağdı.
O, her zamankinden daha çok çalıştı.
O daha çok çalışmaya karar verdi.
Japonca, İngilizceden daha zordur.
İngilizce Japoncadan daha zor mu?
Bu göründüğünden daha zor.
Daha çok denemelisin.
Daha sıkı çalışmaya karar verdiler.
Demir altından daha serttir.
Daha çok Fransızca çalışmalısın.
Ben daha çok denemenizi öneririm.
Bu biraz daha zor.
Bundan sonra daha sıkı çalış.
Nefes almak zorlaşıyor.
Tom'un daha çok çalışması gerekiyor.
Daha çok çalışacağım.
Belki daha çok denemeliyiz.
Şu andan itibaren daha çok çalış.
Neden daha çok çalışmıyorsun?
Gerçekten daha çok çalışmalıyız.
Gelecek sefer daha çok çalışacağım.
Daha çok çalışmam gerekiyor.
Onlara daha çok denemesini söyle.
Ona daha çok denemesini söyle.
Ona daha çok denemesini söyle.
O, daha çok çalışmalıydı.
Fransızca İngilizceden daha zor mudur?
Tom'a daha çok çalışmasını söyle.
Daha çok İngilizce çalışmalısın.
Tom daha çok çalışmaya karar verdi.
- Tom her zamankinden daha fazla çalıştı.
- Tom her zamankinden daha fazla çalışıyordu.
- Onun daha zor olduğunu düşündüm.
- Bunun daha zor olduğunu düşündüm.
Tom daha fazla çalışmak zorundadır.
Gökyüzü gittikçe karardı ve rüzgar gittikçe daha sert esti.
Biz daha çok çalışmalıyız.
Sanırım daha çok çalışabilirdim.
Sanırım daha çok çalışmalıydım.
Daha sıkı çalışmak zorundasın.
Daha çok çalışmamız gerektiğini biliyordum.
Daha çok deneyebileceğini biliyorum.
Tom'un daha çok çalışması gerektiğini düşünüyorum.
Tom'un daha çok çalışması gerektiğini düşündüm.
- Tom'la daha sıkı çalışmalıydık.
- Tom ve ben daha çok çalışmalıydık.
Daha çok çalışsam başarırdım.
Başarılı olmayı planlıyorsan, daha çok çalış.
Tom daha çok çalışmalıydı.
ancak snowboard öğrenmek daha zor.
- Daha çok çalışmanı istiyorum.
- Daha sıkı çalışmanı istiyorum.
- Daha çok çalışmanı bekliyorum.
- Daha sıkı çalışmanı bekliyorum.
Daha çok çabalamazsa, başarısız olur.
Tom daha çok çalışmış olmayı diledi.