Translation of "Grandmother's" in Turkish

0.588 sec.

Examples of using "Grandmother's" in a sentence and their turkish translations:

- This recipe is my grandmother's.
- This is my grandmother's recipe.

- Bu tarif büyükannemin.
- Bu tarif ninemin.

Today's my grandmother's birthday.

Bugün ninemin doğum günü.

I visited my grandmother's house.

Ben büyükannemin evini ziyaret ettim.

I'm going to my grandmother's.

Ben büyükannemlere gidiyorum.

Here are my grandmother's dentures.

İşte büyükannemin protezleri.

Those are my grandmother's dentures.

Onlar benim büyükannemin protezleri.

My grandmother's shoes are old.

Büyükannemin ayakkabıları eski.

This recipe is my grandmother's.

Bu tarif büyükannemin.

- These are my grandmother's artificial teeth.
- It's my grandmother's set of false teeth.

O, anneannemin takma dişidir.

My grandmother's nurse is very kind.

- Büyükannemin hemşiresi çok nazik.
- Anneannemin bakıcısı çok naziktir.
- Babaannemin bakıcısı çok kibardır.

I will visit my grandmother's house.

Anneannemin evini ziyaret edeceğim.

Tom likes Mary's grandmother's prescription drugs.

Tom, Mary'nin büyükannesinin reçeteli ilaçlarını sever.

Tom is staying at his grandmother's.

Tom büyükannesinin yanında kalıyor.

Mary listened to her grandmother's stories.

Mary, büyükannesinin hikayelerini dinledi.

I don't remember my grandmother's face accurately.

- Büyükannemin yüzünü tam olarak hatırlamıyorum.
- Anneannemin yüzünü çok net anımsamıyorum.

I am already forgetting my grandmother's face.

Şimdiden büyükannemin yüzünü unutuyorum.

My grandmother's death was a big shock.

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.

I don't remember my grandmother's face exactly.

Babaannemin yüzünü tam olarak hatırlamıyorum.

Why did you steal your grandmother's jewelry?

- Neden büyükannenin takılarını çaldın?
- Neden anneannenin mücevherlerini çaldın?

Tom is still at his grandmother's house.

- Tom hâlâ büyükannesinin evinde.
- Tom hâlâ anneannesinde.

Tom spent the summer at his grandmother's.

- Tom yazı anneannesinin evinde geçirdi.
- Tom yazı babaannesinin evinde geçirdi.

My car burns less fuel than my grandmother's.

Arabam büyükanneminkinden daha az yakıt tüketiyor.

Tom spent his summer vacation at his grandmother's.

Tom yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.

"Whose cows are these?" "They are my grandmother's."

"Bunlar kimin inekleri?" "Onlar benim büyükannemin inekleri."

Susan spent the summer vacation at her grandmother's.

- Susan yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.
- Suzan yaz tatilini anneannesinde geçirdi.
- Susan yaz tatilini babaannesinde geçirdi.

But as I sat witness to my grandmother's life

Ama büyükannemin

The little girl was left in her grandmother's care.

Küçük kız büyükannesinin bakımına bırakıldı.

They renovated their grandmother's house and brought in modern furniture.

Onlar büyükannelerinin evini yenilediler ve modern mobilyalar getirdiler.

This house is my grandmother's, but soon it will be mine.

Bu ev büyükannemin ama yakında benim olacak.

My grandmother's old watch has been lying in the drawer for years.

Büyükannemin eski saati yıllardır çekmecede duruyordu.

I haven't eaten at my grandmother's house since I was a kid.

Çocukluğumdan beri büyükannemin evinde yemek yemedim.