Translation of "Artificial" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "Artificial" in a sentence and their turkish translations:

It's artificial.

O yapay.

It's an artificial flower.

O, yapay bir çiçektir.

AI means Artificial Intelligence.

YZ, yapay zekâ anlamına gelir.

Those tears are artificial.

O gözyaşları sahte.

AI stands for artificial intelligence.

YP yapay zeka anlamına gelir.

We skied on artificial snow.

Biz yapay karda kaydık.

I don't like artificial flowers.

Ben yapay çiçekleri sevmiyorum.

Sami wore an artificial beard.

Sami yapay sakal takmıştı.

This is an artificial distinction.

Bu yapay bir ayrımdır.

- Artificial light is produced by means of electricity.
- Artificial light is produced by electricity.

Yapay ışık elektrikle üretilir.

Artificial intelligence cannot beat natural stupidity.

Yapay zeka, doğal aptallığı yenemez.

These pearls are genuine, not artificial.

Bu inciler hakikidir, yapay değil.

Tom has an artificial knee joint.

Tom'un yapay diz eklemi var.

The basic building blocks of artificial intelligence

yapay zekânın temel yapı taşları

Both see well in the artificial light.

İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.

Centers and even the famous artificial islands.

merkezleri ve meşhur yapay adalar.

The artificial satellite was launched into orbit.

Yapay uydu yörüngesine fırlatıldı.

Will artificial intelligence grow to kill humankind?

Yapay zeka insanlığı öldürmek için gelişecek mi?

Why are moths attracted to artificial lights?

Güveler neden yapay ışıklara çekilir?

What a great invention artificial intelligence is!

Yapay zekâ ne harika bir buluş!

With the advent of artificial intelligence and automation,

Yapay zeka ve otomasyonun gelmesiyle birlikte

I found them lying on the artificial grass.

Onların yapay çimin üzerinde uzandıklarını gördüm.

Artificial leather can't compare with the real thing.

Suni deri gerçeğiyle karşılaştırılamaz.

How much do you know about artificial intelligence?

Yapay zeka hakkında ne kadar biliyorsun?

The artificial lake dried up in hot weather.

Yapay göl sıcak havada kurudu.

One of my hobbies is making artificial flowers.

Hobilerimden birisi yapay çiçekler yapmaktır.

Artificial light is produced by means of electricity.

Yapay ışık elektrik vasıtasıyla üretilir.

Our artificial island isn't very well forested yet.

Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.

Will these jobs be replaced by artificial intelligence?

Bu işler yapay zekayla değiştirilecek mi?

Natural sunlight is replaced with artificial lighting like LEDs.

Güneş ışığı yerine yapay LED'ler kullanılır.

The artificial intelligence technology of the future will be.

ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular.

Is a snapshot in the evolution of artificial intelligence.

yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür.

We could build large machines, so-called artificial trees,

Havadaki karbondioksiti kazıyacak büyük makineler

Today our artificial satellites are revolving around the earth.

Bugün yapay uydularımız dünya çevresinde dönüyor.

Received the first permanent artificial heart in Utah in 1982,

1982'de Utah'da ilk kalıcı yapay kalp transplantını aldığında

The first space stations rotated axially to produce artificial gravity.

İlk uzay istasyonları yapay bir yer çekimi oluşturmak için yatay eksende dönüyordu.

Where great whites are known to hunt seals using artificial light.

yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.

General weather of the country, using artificial rains, which upended the

yaşam dengesini bozan yapay yağmurlar kullanarak ülkenin genel havasını

We will not need to add artificial substances to our food.

Yiyeceklerimize yapay maddeler katmamıza gerek kalmayacak.

But, Tom, Esperanto isn't necessarily as artificial as computers are, right?

Fakat, Tom, Esperanto zorunlu olarak bilgisayarlar kadar yapay değil, değil mi?

She held a large bouquet of artificial flowers in her hands.

Elinde koca bir buket plastik çiçek tutuyordu.

I told you, an artificial mound made by humans by erecting buildings,

Size insanlar tarafından binalar, duvarlar ve birbiri üzerine diğer şeyler

By exploiting artificial light, the sharks here can hunt long into the night.

Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.

- These are my grandmother's artificial teeth.
- It's my grandmother's set of false teeth.

O, anneannemin takma dişidir.

And all this mound which is not a natural mound but an artificial mound,

ve bütün bu tepe doğal değil, yapay bir tepe,

You've killed us with these artificial flowers. But there are natural ones as well.

Bu suni çiçeklerle öldürdünüz bizi. Gerçek çiçeklerimiz de var.

The construction of the dam created an artificial lake that destroyed a whole ecosystem.

Baraj inşaatı tüm ekosistemi tahrip eden yapay bir göl yarattı.

The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.

Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.

Mankind's journey into space began in 1957 when the Soviet Union launched Sputnik, the first artificial satellite.

İnsanoğlunun uzaya yolculuğu 1957'de Sovyetler Birliği'nin ilk yapay uydu Sputnik'i fırlattığında başladı.

The Flevopolder, the southern island of Flevoland, is the biggest artificial island in the world with an area of 970 km².

Flevoland'ın güney adası Flevopolder 970 km²'lik bir alanla dünyanın en büyük yapay adasıdır.

The Anglophones always complained about the vowels /a e i o u/ in artificial languages. Those sounds are used because most other sounds other people cannot pronounce.

Anglofonlar her zaman yapay dillerdeki ünlü seslerden/aeiou/ şikâyet ettiler. Bu sesler diğer insanların telaffuz edemedikleri diğer birçok seslerden dolayı kullanılırlar.