Translation of "Named" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Named" in a sentence and their turkish translations:

He named it.

O onu adlandırdı.

A follower named FBIYeager

FBIYeager isimli bir takipçimiz

Father named me Kazunari.

Babam bana Kazunari adını verdi.

We're both named Tom.

İkimize de Tom adı verildi.

They named her Jane.

Ona Jane adını verdiler.

She named him Charles.

O, ona Charles adını verdi.

We're both named Thomas.

İkimizin de ismi Thomas.

- Tom was named after his father.
- Tom was named after his dad.

Tom'a babasının adı konuldu.

- I don't know anyone named Tom.
- I don't know anybody named Tom.

Tom adında birini tanımıyorum.

- I don't remember anyone named Tom.
- I don't remember anybody named Tom.

Tom denilen birini hatırlamıyorum.

- Tom has a brother named John.
- Tom has one brother named John.

Tom'un John adında bir erkek kardeşi var.

This organization was named ergenekon

işte bu örgüte ergenekon adı verilmişti

Our follower named Bat1 said

Yarasa1 isimli takipçimiz şunu söylemiş

A follower named Samet Yıldırım

Samet Yıldırım isimli bir takipçimiz ise

They named their daughter Helen.

Onlar kızlarına Helen adını verdiler.

They named their dog Lucky.

Onlar köpeklerine Lucky adını verdiler.

They named the dog Shiro.

Köpeğe Shiro adını koydular.

They named the spaceship "Discovery."

Uzay gemisine "Discovery" adını koydular.

He named his puppy Pooch.

O, eniğine Pooch adını verdi.

We named the dog Tim.

Köpeğe Tim adını verdik.

I named the kitten Tama.

Kedi yavrusuna Tama adını verdim.

Tom named his dog Cookie.

- Tom, köpeğine Cookie ismini verdi.
- Tom, köpeğine Cookie ismini koydu.

We named the cat Mimi.

Biz kediye Mimi adını verdik.

I'm named after your grandfather.

Bana senin dedenin adı verilmiş.

We named the dog Pochi.

Biz köpeğe Pochi adını verdik.

He named his son James.

O, oğluna James adını verdi.

They named their son John.

Onlar oğullarına John adını verdiler.

Their boy was named Edward.

Onların çocuklarına Edward adı verildi.

Mick named the baby Richard.

Mick bebeğe Richard adını verdi.

Tom named his son John.

Tom oğluna John adını verdi.

Everyone here is named Tom.

Buradaki herkese Tom adı veriliyor.

Tom named his hamster Cookie.

Tom hemstırına Cookie adını verdi.

I named my dog Cookie.

Köpeğimin adını Cookie koydum.

We named our dog White.

Köpeğimizi "White " diye çağırıyoruz.

We named the dog White.

Köpeğe White adını verdik.

They named her baby Jane.

Onlar onun bebeğine Jane adını verdiler.

Tom named his dog Rex.

- Tom, köpeğinin adını Rex koydu.
- Tom köpeğine Rex adını verdi.

Tom named his cat Cookie.

Tom kedisine Cookie adını verdi.

They named their dog Cookie.

Onlar köpeklerine Cookie adını verdiler.

She named her daughter Mary.

O, kızına Mary adını verdi.

They named her baby Jenny.

Onlar onun bebeğine Jenny adını verdi.

Maria named her dog Rex.

Maria köpeğine Rex adını verdi.

I'm named after my father.

Bana babamın adı verildi.

You're named after your father.

Sana babanın adı verildi.

I named my dog Rex.

Köpeğime Rex adını verdim.

He named his dog Rex.

O, köpeğine Rex adını verdi.

She named her dog Rex.

O, köpeğine Rex adını verdi.

Mary named her dog Rex.

Mary köpeğine Rex adını verdi.

We named our dog Rex.

Köpeğimize Rex adını verdik.

They named their dog Rex.

Onlar köpeklerine Rex adını koydular.

Tom's dad is named Jean.

Tom'un babasının adı Jean.

She was named as chairman.

Başkan olarak atandı.

He named his dog Popeye.

O, köpeğine Popeye adını verdi.

Mike named his dog Spike.

Mike köpeğine Spike adını verdi.

They named their child Thomas.

Onlar çocuklarına Thomas adını verdiler.

They named their baby Jane.

- Onlar bebeğe Jane adını verdiler.
- Onlar bebeklerine Jane adını verdiler.

They named the dog Cookie.

Onlar köpeğe Cookie adını verdi.

We named our dog Cookie.

Biz köpeğimize Cookie adını verdik.

They named their son Tom.

Onlar oğluna Tom adını verdi.

They named their baby Tom.

Onlar bebeklerine Tom adını verdi.

Tom named his puppy Cookie.

Tom yavru köpeğine Cookie adını verdi.

The victim hasn't been named.

Kurban adlandırılmadı.

Mary's husband is named Tom.

Mary'nin kocasının adı Tom'dur.

The baby was named Tom.

Bebeğe Tom adı verildi.

Tom named his cat Mary.

Tom kedisine "Mary" adını verdi.

Fadil named his daughter Layla.

Fadıl kızına Leyla adını verdi.

Sami named the baby Layla.

Sami bebeğe Leyla adını verdi.

We named the cat Cookie.

- Kediye Cookie ismini verdik.
- Kediye Kurabiye adını koyduk.

They named the foundling Tom.

Terk edilmiş bebeğe Tom adını verdiler.

- My brother named his cat Hanako.
- My younger brother named his cat Hanako.

Küçük erkek kardeşim kedisine Hanako adını verdi.

- This building was named after him.
- This building was named in his honor.

Bu binaya onun adı verildi.

Young people themselves have named it.

Bu hareketin ismini bizzat gençler koydu.

Our friend named İlhan Ozgoncu said

İlhan Ozgoncu ismindeki arkadaşımız şunu söylemiş

A friend named Çiğdem Buse Taş

Çiğdem Buse Taş ismindeki bir arkadaşımız

Our friend named Bedirhan Canpolat said

Bedirhan Canpolat isimli arkadaşımız demiş ki

An audience named Ignorant said this

Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş

Our follower named Batıkan says this

Batıkan isimli takipçimiz ise şunu söylüyor

A friend named Rifat58 said that

Rıfat58 isimli bir arkadaşımız ise şunu söylemiş

Thomas was named after his father.

Thomas'a babasının adı verildi.

She was named after her grandmother.

Ona büyükannesinin adı verildi.

He was named after the king.

Ona kralın adı verildi.

He was named after his grandfather.

- Ona dedesinin adı verildi.
- Adını dedesinden almış.

My brother named his cat Hanako.

Erkek kardeşim kendi kedisine "Hanako" adını verdi.

Mary named her first child Tom.

Mary ilk çocuğuna Tom adını verdi.

Tom has a dog named Cookie.

Tom'un Cookie adında bir köpeği var.

Tom knows a girl named Mary.

Tom Mary adında bir kız tanıyor.

I wonder who named this ship.

Bu gemiye kimin ad koyduğunu merak ediyorum.

Do you know anyone named Tom?

Tom adlı birini tanıyor musun?

We met a man named Tom.

- Tom adında bir adamla tanıştık.
- Tom diye biriyle karşılaştık.

Philae's landing site was named Agilkia.

Philae'nin iniş alanına Agilkia adı verildi.

They named the library after me.

Onlar kütüphaneye benim adımı verdiler.

The parents named their baby Akira.

Anne babası bebeklerine Akira adını verdi.

I had a cat named Cookie.

Cookie adında bir kedim vardı.

I had a dog named Cookie.

Benim Cookie adında bir köpeğim vardı.

I had a hamster named Cookie.

Cookie adında bir hemstırım vardı.