Examples of using "Flowing" in a sentence and their turkish translations:
Su akıyor.
Akan su durgunlaşmaz.
Gözyaşları onun yanaklarından süzülüyordu.
Şampanya aktığı sürece Tom mutludur.
prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor
. İçinde olacak değişikliği onunla duyurmak için. Bir zamanlar
ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani
Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.
filtreler genellikle parçaları tutmak ve bir deniz habitatına gitmelerini engellemek için