Examples of using "Cheeks" in a sentence and their turkish translations:
Yanaklar pek pembe,
Yanaklarım yanıyor.
Onun yanakları kızardı.
Onun yanakları kırmızıydı.
Kadınların güzel yanakları var.
Yanaklarım kırmızıydı.
Tom'un yanakları kızardı.
- Onun yanakları kızardı.
- Onun yanakları kırmızıya döndü.
Yanakları kızardı.
Yanakları kızardı.
Göz yaşları onun yanaklarından aşağı yuvarlandı.
Gözyaşları Alice'in yanaklarından aşağı aktı.
Gözyaşları yanaklarından aşağı aktı.
Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu.
Yanakları utançla kızardı.
Yanakları kıpkırmızıydı.
Onun yanakları kıpkırmızı oldu.
Onun güzel al yanakları var.
Rüzgar onun yanaklarını ısırdı.
Gözyaşları yanaklarına doğru süzüldü.
Senin kırmızı yanakların masumiyet saçıyor.
Yanaklarımdan gözyaşları döküldü.
Yanaklarından sıcak terler akıyordu.
İki damla gözyaşı onun yanaklarından aşağıya düştü.
- İki yanağına tokat attım.
- İki yanağıma tokat yedim.
Gözyaşları onun yanaklarından süzülüyordu.
Tom Mary'yi her iki yanağından öptü.
Gözyaşları onun yanaklarından aşağı akıyordu.
Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü.
Yanaklarının ikisi kızardı.
Tom onu her iki yanağından öptü.
Mary onu her iki yanağından öptü.
Sevinç gözyaşları onların yanaklarından aktı.
Onun yanakları buz gibi soğuktu.
Onun yanaklarından dökülen gözyaşları vardı.
Mutluluk gözyaşları onun yanaklarından aşağıya doğru aktı.
Gözyaşları onun yanaklarından aşağı doğru yuvarlandı.
Yanaklarınızda ne kadar zamandır şişlik var?
Tom'un gülmekten gözlerine yaş geldi.
O, yanakları yanıyormuş gibi hissetti.
Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
Ateşin var mı? Yanakların kırmızıdır.
O, yanaklarından aşağıya doğru akan gözyaşlarıyla mektubu okudu.
Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
Yanaklarından süzülen yaşlarla ona seslendi.
O, yanan yanaklarını genç adamın kucağında sakladı.
Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanaklardan öptü.