Examples of using "Farm" in a sentence and their turkish translations:
Bu çiftlik patates yetiştiriyor.
O bir çiftçi.
Bu çiftliğe kim sahip?
Bir çiftliğimiz var.
bir çiftçi geldi.
Biz çiftliğin etrafında oynadık.
Çiftlik hayvanlarını tedavi eder misin?
Tom bir çiftlikte yaşadı.
Bir çiftlikte yaşıyorum.
Ben bir çiftlikte çalıştım.
Tom'un bir mandırası var.
Biz çiftlikte yardım ettik.
Tom bir çiftlik işçisi.
Bu Uncle Tom'un çiftliğidir.
Ben bir çiftlikte çalışırım.
Bir çiftlik çalıştırmak kolay değil.
Bir çiftlikte çalışmak zordur.
O çiftlik Tom'a ait.
Biz bir çiftlikte yaşıyoruz.
Yakında bir çiftlik var.
Sami'nin bir at çiftliği vardı.
Eski bir çiftlik aldım.
Tom'un tavuk çiftliği var.
Beş kardeş çiftlikte birlikte çalıştı.
- Çiftlik yola bitişik.
- Çiftlik yola dayanıyor.
Ona çiftlikte iş verilmektedir.
Çiftliği satmaları gerekiyor muydu.
Onlar bizi çiftliğe gönderiyorlar.
Onlar varını yoğunu ona yatırdı.
Çiftliğini sattığını duydum.
Bir çiftlikte büyüdüm.
Bir çiftlikte doğdum.
Bir sonraki çiftlik ne kadar uzakta?
Çiftçiler kamyonu boşalttı.
Karım çiftliğe gitti.
Ebeveynlerimin de bir çiftliği var.
Atlar çiftlikte.
George büyük bir çiftlikte çalışır.
Biz bir çiftlik evinde kaldık.
Tom bir koyun çiftliğinde çalışıyor.
Tom çiftliğe geri gitti.
At çiftlikte.
Tom bir çiftlikte büyüdü.
Çiftlikte hayvanlar vardı.
İnekler çiftlikte.
Tom, çiftlikte çalışmaktan hoşlanıyordu.
Çiftliğiniz ne kadar uzakta?
Sami'yi çiftlikte gördüm.
Bir çiftliğe bitişik yaşıyorum.
Tom'un on üç dönümlük bir çiftliği var.
Sami, Mısır'da bir çiftliğe sahipti.
Sami yeni çiftlik işçimiz.
Tom'un çiftlikte yardıma ihtiyacı var.
Tom bir çiftlikte büyümedi.
Tom çiftlikte babasına yardım eder.
evim, çiftlik, şu tarla,
Bazı çiftçiler çiftlikte çalışıyorlar.
Tom çiftliğini satmak istemiyor.
Tom, Kaliforniya'da bir çiftlikte yaşıyor.
Biz geçen yaz bir çiftlikte çalıştık.
Çiftliğin önüne park ediyorum.
Hiç çiftliğe gittin mi?
Çiftliğin etrafını bir çitle çevirdiler.
Tom bir çiftlikte yaşamak istiyordu.
Tom bir çiftlikte yaşardı.
O bir çiftlik işçisi.
Tom çiftliği satmak zorunda kaldı.
Tom izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.
O çiftlik Jackson ailesine ait.
Çiftliğimiz buradan uzakta değil.
Bu çiftlik terk edilmiş gibi görünüyor.
Tom çiftliğini babasından miras aldı.
Çiftliğinizde ne yetiştiriyorsunuz?
Tom geçen yaz bir çiftlikte çalıştı.
Tom ve Mary eski bir çiftlik aldı.
Bütün gün çiftlikte çalıştım.
Çiftlik evi gizemli bir biçimde beyazlaştı.
Çiftliğinde sığır besliyor.
Benim annem ve babam bir ipek çiftliği işletiyordu.
Uçak babamın çiftliğine indi.
Beş kardeş çiftlikte birlikte çalıştı.
Çocuklar çiftlikte yardım ederler.
Tom "Bir çiftlikte çalışıyorum." dedi.
Çiftliğimde birçok sülük var.
Ahır çiftlik evinin arkasında.
İnek de çiftlikte.
Çiftliğimiz kırsal Nebraska'da yer almaktadır.
- Ken'in amcasının büyük bir tavuk çiftliği var.
- Ken'in amcası büyük bir tavuk çiftliğine sahip.
Çiftlik hayvanları uzaklara götürüldü ya da öldürüldü.
Uçak babamın çiftliğine indi.
Çiftlik fiyatları yüzde elli beş düştü.
Onun Kolorado'da büyük bir çiftliği var.
Zengin olursam bir çiftlik alırım.