Examples of using "Grows" in a sentence and their turkish translations:
O pirinç yetiştirir.
Tom pirinç yetiştiriyor.
Bebek büyüyor.
Sessizlik kanser gibi büyür.
Bu çiftlik patates yetiştiriyor.
O bıyık uzatıyor.
Sakalım çabuk büyüyor.
Babam pirinç yetiştirir.
Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.
Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.
Gerçek aşk asla yaşlanmaz.
O, kendi sebzelerini yetiştirir.
Tom kendi sebzelerini yetiştiriyor.
Bambu, bahçede yetişir.
Bahçelerinde ortanca çiçeği var.
Çünkü bu dünyada her şey yetişir.
Çünkü hiçbir Avrupa ülkesi kahve yetiştirmiyor.
Bahçesinde domates yetiştirir.
O, bahçesinde domates yetiştirir.
O birçok türde çiçek yetiştirir.
Tom bahçesinde domates yetiştirir.
İnsanların yaşam beklentisi, her yıl büyüyor.
Bahçesinde sebze yetişiriyor.
Bir erkek çocuğunun iştahı çok hızlı büyür.
Bu gül çeşidi, yabani olarak yetişir.
Tom bahçesinde çilek yetiştirir.
Tom domates, salatalık ve marul yetiştirir.
Bıyık üst dudakta çıkar.
Annem bahçesinde çiçekler yetiştirir.
Teyzem bahçesinde domates yetiştirir.
Çim yetişmeden önce at ölür.
Tom yediği tüm sebzeleri yetiştirir.
Bebek büyüyor.
Tom sadece kendi yetiştirdiği sebzeleri yer.
Tom bahçesinde domates ve marul yetiştirir.
Mario mantar yediğinde büyüyor.
Büyüdüğünde bir doktor olacak.
O, laleler,hercai menekşeler ve papatyalar gibi çiçekler yetiştirir.
O büyüdüğünde güzel bir kız olacak.
Spagettinin spagetti ağaçlarında yetiştiğini biliyor muydun?
Tom yetiştirdiği sebzelerin çoğunu satar.
Büyüyünce tenisçi olmak istiyor.
Ne tür harcamaların büyüdüğünü biliyor musun? en çok
Tom büyüdüğünde bir polis olmak istiyor.
Tom büyüdüğünde bir bankacı olmak istiyor.
Tom büyüdüğü zaman ne olmak istiyor?
Tom büyüdüğünde bir doktor olmak istiyor.
Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.
Mary büyüyünce doktor olmak istiyor.
Tom büyüdüğünde marangoz olmak istiyor.
Büyüyünce tenisçi olmak istiyor.
Tom kendi büyüttüğü sebzeler hariç hiçbir şey yemez.
Oğlun büyüdüğünde ne olmak istiyor?
O, büyüdüğünde doktor olacak.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
Bir şehir ne kadar büyürse hava ve su o kadar kirli olur.
Bir palmiye ağacının dibinde palmiye fidesi yetişir.
Büyüyünce Lego model tasarımcısı olmak istiyor.
Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.
Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde
Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
Tatoeba günde yüzlerce, hatta binlerce cümle oranında büyür.
Umarım, Tom büyüdükçe ailenin geri kalanı kadar delirmez.
O, başlangıçta bir şeyi ne kadar severse sevsin bir süre sonra ondan sıkılacaktır.
Kameri ayın ikinci yarısı boyunca ay her gece incelir. Biz buna küçülme diyoruz.
- Büyüyünce tenisçi olmak istiyor.
- Büyüdüğünde bir tenis oyuncusu olmak istiyor.
- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.