Examples of using "Essentially" in a sentence and their turkish translations:
Elmas doğal olarak serttir.
Tom temel olarak haklıydı.
anı temelde anlamsız hâle gelir.
Bir gerçek, esas olarak, tartışılmazdır.
Aslında savaş bitti.
Burada olan şey aslında odur.
Benzetme esasen doğrudur.
Aslında o hikaye doğrudur.
Aslında bir zaman sorunu.
ve bu esasen eşdeğerdir
Aslında, yoksul, hak sahibi olmayan, soylu olmayan demek
temelinde frenleri yumuşatmaktan bahsediyorum,
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
adlı şirkete dönüştürdü.
normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının
geleceğin aslında belirlenmiş olduğuyla ilgili bir görüşü işaret eder.
Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile.
Braxton: Onun gibi bir şey. Aynı yere varacaksınız,
Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
Buna bir saray diyen küstahtır. Aslında bu büyük bir ev.
Braxton: 2-5-1 esasında çoğu Caz müziğinin temeli.
Yani kısacası onları bir odaya koydu ve dedi ki '' Bakın, şimdiden itibaren, size büyümek