Examples of using "Irrefutable" in a sentence and their turkish translations:
Kanıt reddedilemez.
Bir gerçek, esas olarak, tartışılmazdır.
Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.
Bu Mary'nin masum olduğunun reddedilemez kanıtıdır.
Ayrıca onun gözlerinde reddedilemez bir üzüntü vardı.