Examples of using "Duck" in a sentence and their turkish translations:
Ördek!
Başını suya daldırıp çıkar.
Ördek vakvak eder.
O, ördek avına gitti.
Tom ördek avına gitti.
Eğilmeni öneririm.
Sami bir ördeğe ateş etti.
Lastik ördek nerede?
O bir ördeğe benziyor.
Bir zamanlar bir ördek öldürdüm.
Ördek "Vak, vak" dedi.
O bir ördek gibi görünüyor.
Lezzetli ördeğimi yedi.
Lezzetli ördeğimi yedik.
Lezzetli ördeğinizi yedik.
Herkese eğilmesini söyledim.
Ördek, "Vak, vak!" dedi.
O ördek suratını yapmayı bırak!
Oğlumun lastik ördeği sarı renklidir.
O ördeği hedefliyorum.
Çocuklar Duck Hunt oynuyor.
Niçin içeri dalmıyoruz?
Geçen hafta sonu ördek avına gittim.
Sami geçen hafta sonu ördek avlamaya gitti.
Tom geçen ay ördek avlamaya gitti.
Onun gömleğinde bir ördek var.
Gömleğinde ördek var.
Tweety, Daffy Duck çıkacak diye
Hiç ördek gibi yürüdün mü?
Bir ördek satın almak istiyor musun?
Çin restoranında Pekin ördeği yedik.
O ördeğe eşlik edecek bir kızılcık sosu yaptı.
Henüz bir Kuzey Şoveler ördeği görmedim.
Duck Hunt oynamak için atari tabancasına ihtiyacınız var.
Ördek, beşinci gününde hala hayatta idi.
Tom birkaç hafta sonu önce ördek avına çıktı.
Tom geçen hafta sonu arkadaşlarıyla birlikte ördek avına gitti.
İnsanların sorumluluklarını önemsememesinden nefret ediyorum.
Tom kapıdan girmek için başını eğmek zorunda kaldı.
Bu görüntü ya bir ördek gibi ya da bir tavşan gibi görülebilir.
Erdemli bir kız için yeni bir erkek bulmak çok basit.
Küçük bir ada üzerindeki bir göletin ortasında şirin bir ördek evidir.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.