Translation of "Similar" in Turkish

0.032 sec.

Examples of using "Similar" in a sentence and their turkish translations:

- It is similar.
- It's similar.

O benzer.

They're similar.

Onlar benzer.

- I had a similar experience.
- I've had a similar experience.
- I've had similar experiences.

Benzer bir deneyimim vardı.

Tom is similar.

Tom benzer.

They're not similar.

Onlar benzer değil.

It's very similar.

Bu çok benzer.

- It's not similar at all.
- It isn't similar at all.

Bu hiç de benzer değil.

similar shoes, Jordan, US.

aynı ayakkabılar, Jordan, ABD.

Erosion and similar things.

emsalsiz oranlarda azalma yaşanıyor.

I did something similar.

Ben benzer bir şey yaptım.

Tom did something similar.

Tom benzer bir şey yaptı.

I've had similar feelings.

Benzer duygularım vardı.

Tom expressed similar concerns.

Tom benzer kaygıları dile getirdi.

Tom had similar objections.

Tom'un benzer itirazları vardı.

We had similar problems.

Benzer sorunlarımız vardı.

We're actually quite similar.

Biz aslında oldukça benzeriz.

It was very similar.

Bu çok benzerdi.

I've had similar experiences.

Benzer deneyimler yaşadım.

Elves, fairies and similar creatures

Cinler, periler ve benzeri yaratıklar

C# is similar to Java.

C# Java'ya benzer.

It looked similar to this.

O, buna benzer görünüyordu.

That's very similar to mine.

O benimkine çok benzer.

It's similar to a duck.

O bir ördeğe benziyor.

Those are very similar languages.

Onlar çok benzer diller.

Many people make similar mistakes.

Çoğu insan aynı hataları yapar.

Uranus is similar to Neptune.

Uranüs Neptün'e benzer.

Death is similar to sleep.

Ölüm uykuya benzer.

Something similar happened to Tom.

Tom'a benzer bir şey oldu.

We have a similar predicament.

Benzer bir açmaza sahibiz.

Something similar happened to me.

Benzer bir şey başıma geldi.

Skyr is similar to yoghurt.

Skyr yoğurda benzer.

Tom has a similar problem.

Tom'un benzer bir sorunu var.

Twins often are very similar.

İkizler genellikle çok benzer.

Other companies offer similar programs.

Diğer şirketler benzer programlar sunuyor.

Other research shows similar results.

Diğer araştırmalar da benzer sonuçları gösteriyor.

Other cities have similar problems.

Diğer şehirlerde de benzer sorunlar var.

Many states have similar laws.

Pek çok devletin benzer yasaları vardır.

Tom had a similar experience.

- Tom'un benzer bir deneyimi vardı.
- Tom benzer bir olay yaşadı.

Both teams are very similar.

Her iki takım da çok benzer.

I've had a similar experience.

Benzer bir deneyim yaşadım.

Nothing is similar to it.

Hiçbir şey buna benzemez.

Tom has made similar claims.

Tom da benzer iddialarda bulundu.

I have a similar problem.

Benim benzer bir sorunum var.

Tom and Mary aren't similar.

Tom ve Mary benzer değiller.

- We are two of a kind.
- We are very similar.
- We're very similar.

- Birbirimize çok benziyoruz.
- Biz çok benzeriz.

And they look pretty similar, right?

Oldukça benzerler.

Your problem is similar to mine.

Senin sorunun benimkine benziyor.

Your bicycle is similar to mine.

Bisikletiniz benimkine benziyor.

Your opinion is similar to mine.

Senin fikrin benimkine benziyor.

Pink and rose are similar colors.

Pembe ve gül benzer renklerdir.

Those two experiments yielded similar results.

Şu iki deney benzer sonuçlar vermiştir.

Many countries are experiencing similar problems.

Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.

My opinion is similar to yours.

Benim görüşüm seninkine benzer.

I also heard a similar story.

Ben de benzer bir hikaye işittim.

His car is similar to mine.

Onun arabası benimkine benziyor.

My opinions are similar to his.

Benim fikirlerim onunkine benzerdir.

Tom likes people similar to himself.

Tom kendine benzeyen insanları sever.

They look very similar to me.

Onlar bana çok benzer görünüyor.

They look similar in some ways.

Onlar bazı açılardan benzer görünüyorlar.

We've run into similar problems before.

Aynı sorunlarla daha önce yüz yüze geldik.

We too have a similar approach.

Aynı yaklaşımı biz de sürdürüyoruz.

Those two guitars look very similar.

Şu iki gitar çok benzer görünüyor.

These cities have similar traffic rules.

Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.

Her character is similar to yours.

Onun karakteri seninkine benzer.

I've been in a similar situation.

Benzer bir durumun içindeyim.

Does French have a similar expression?

Fransızca benzer bir ifadeye sahip mi?

Tom's personality is similar to Mary's.

Tom'un kişiliği Mary'ninkine benziyor.

I had a similar experience once.

Ben de bir zamanlar benzer bir deneyime sahiptim.

Something similar once happened to me.

Bir zamanlar benzer bir şey başıma geldi.

Modern bridges are similar in shape.

Modern köprüler şekil olarak benzer.

Those twin brothers have similar faces.

Şu ikiz erkek kardeşler benzer yüzlere sahip.

Something very similar happened to me!

Bana çok benzer bir şey oldu!

Tom and Mary have similar mannerisms.

Tom ve Mary'nin benzer özellikleri vardır.

Tom and Mary have similar goals.

Tom ve Mary'nin benzer amaçları var.

The man walked similar to Tom.

Adam Tom'a benzer yürüdü.

Tom is similar to his father.

Tom babasına benzer.

Neptune is very similar to Uranus.

Neptün, Uranüs'e çok benzer.

Your problems are similar to mine.

Sorunların benimkine benziyor.

Your hat is similar to mine.

Senin şapkan benimkine benzer.

Spanish is very similar to Portuguese.

İspanyolca, Portekizceye çok benzer.

Your handwriting is similar to mine.

El yazın benimkine benziyor.

Your purse is similar to mine.

Cüzdanınız benimkine benziyor.

Your idea is similar to mine.

Senin fikrin benimkine benzerdir.

Your problem and mine are similar.

Senin problemin ve benimki benzer.

He is similar to your brother.

O, senin erkek kardeşine benziyor.

Italian and Spanish are very similar.

İtalyanca ve İspanyolca çok benzerdir.

My perspective is similar to yours.

Benim bakış açım sizinkine benzer.

Tom has hair similar to Mary's.

Tom'un Mary'ninkine benzer saçı var.

Bulgarian is very similar to Russian.

Bulgarca Rusçaya çok yakındır.

It actually looks a bit similar.

Bu aslında biraz benziyor.

Tom and I have similar goals.

Tom ve benim benzer hedeflerimiz var.