Examples of using "Countries'" in a sentence and their turkish translations:
üretiliyor
temsilcilerini kapsar.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
Onlar başka ülkeleri hor görürler. Ben tüm ülkeleri hor görürüm.
Avrupa ülkeleri...
konuşarak ülke kurulur,
Ülkeleri, şirketleri yönetmediler
ortak değerleri olduğunu mu düşünüyor?
eşit üye ülkeler olarak,
Ülkeler kültür olarak farklıdır.
Tom dört tane ülkeyi ziyaret etti.
Hangi ülkeleri ziyaret ettiniz?
Yoksul ülkelerdeki insanların zengin ülkelerdeki insanlardan daha fazla çocukları var.
Tom birçok ülkeyi ziyaret etti.
48 ülkeye yolculuk ettik.
bazı ülkeler ise bırakın zarar vermeyi
baskıcı ve korkutucu ülkeleri.
Ülkeler dostça ilişkileri sonlandırdı.
Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.
Bu çoğu ülkede yasaklanmıştır.
Çiçekler sıcak ülkelerde yetişirler.
Hangi ülkeler Slovenya ile sınır komşusudur?
Birçok ülkeye gittim.
- Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
- Birçok ülke tarıma bağımlıdır.
Yabancı ülkeler güzel bir mimariye sahip.
Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.
- Biz farklı ülkelerden geliyoruz.
- Farklı ülkelerden geliyoruz.
- Değişik ülkelerden geliyoruz.
Yaklaşık otuz ülke temsil edildi.
Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.
Sen John, birçok ülke biliyorsun.
Bazı ülkeler oy vermeyi zorunlu kılar.
Onlar çeşitli ülkelerden geliyorlar.
- Sami birçok Müslüman ülkeyi gezdi.
- Sami çok sayıda Müslüman ülkeyi ziyaret etti.
Afrika'da kaç ülke var?
Avrupa'da kaç ülke vardır?
milyonlarca aile , okyanusta boğulacak ülkelerden
İngilizce birçok ülkede konuşulur.
- Tom çok ülke gördü.
- Tom birçok ülkede bulundu.
- Tom çok ülke dolaştı.
- Tom çok memleket gördü.
Kendi dilinde okuduğunu anlamada 65 ülke içinde
İnsanlar toplumlara, toplumlar devletlere ve devletler birbirlerine...
model haline getiren bir şey.
Azınlıklar birçok ülkede hor görülüyor.
Bütün uygar ülkeler savaşa karşıdır.
Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular.
Birçok ülkenin sigara içilmesini yasaklayan yasaları var.
Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.
Birçok ülke ölüm cezasını kaldırdı.
O, Asya'da birçok ülkeyi ziyaret etti.
Her iki ülke şimdi barış içindeler.
O sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.
Japonya ve İngiltere ada ülkeleridir.
Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.
Farklı ülkelerden oyuncak bebekler toplarım.
Cezayir'in yedi tane ülkeyle sınırları vardır.
İki ülke bir antlaşmayı görüştü.
- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Emily'nin çeşitli ülkelerden arkadaşları var.
Bir gün yabancı ülkeleri ziyaret edeceğim.
Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
Her iki ülke barış görüşmelerine girdi.
Esperantistler sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.
İspanyolca birçok ülkede konuşulur.
Asya'da kaç ülke vardır?
İngilizce birçok ülkede incelenmektedir.
Zengin ülkelerde, çok az sayıda insan açlıktan ölüyor.
İngilizce birçok ülkede öğretilir.
Japonya birçok yabancı ülkeyle ticaret yapar.
Horoz dövüşü birçok ülkede yasa dışıdır.
Birçok ülkede arkadaşım var.
Akraba kayırma doğu ülkelerinde yaygındır.
Kaç tane ülkeyi ziyaret ettiniz?
Sami değişik ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.
Tom çeşitli ülkelerden insanlarla tanıştı.
Hangi ülkelere gittin?
Birçok ülkelerden pullarım var.
Kürtaj birçok ülkede yasaktır.
Bende her ülkenin bayrağı var.
Birçok ülke benzer sorunlarla yüzleşmeli.
Zaten çoğu ülkeye yayıldı.
Tüm ülkelerin bir çıkış stratejisine ihtiyacı var.
Avrupa'da kaç ülke vardır?
güç sıralamasında dördüncü sırada yer alıyor.
Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlıdır.
aynı kalite ve etkinlikte olacaktır.
Diğer ülkeler iyi durumda değildi.
Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.
bazı ülkeler yarasaların doğal ortamlarına zarar verildiğinde
diğer ülkelere kurulabilecek endüstrilere cazip hale geliyorlar.
gelen inşaat işçileri için acı verici koşullar var.
büyüyen ülkelerinden birisi.