Translation of "Despise" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Despise" in a sentence and their turkish translations:

- We despise them.
- We despise her.

Biz onlardan nefret ediyoruz.

They despise other countries. I despise all countries.

Onlar başka ülkeleri hor görürler. Ben tüm ülkeleri hor görürüm.

I despise you.

Seni küçümsüyorum.

I despise Tom.

- Tom'u hor görüyorum.
- Tom'dan nefret ediyorum.

We despise him.

Biz ondan nefret ediyoruz.

They despise you.

Onlar seni küçümsüyor.

They despise him.

Onlar onu küçümsüyor.

They despise her.

Onlar onu hor görüyorlar.

I despise them.

Ben onları küçümsüyorum.

I despise him.

Ben onu küçümsüyorum.

I despise her.

Ben onu küçümsüyorum.

We despise Tom.

Tom'u küçük görüyoruz.

They despise Tom.

Onlar Tom'u küçümsüyor.

We despise her.

Biz onu küçümsüyoruz.

I despise money.

Parayı küçümserim.

I despise Esperanto.

Esperanto'dan nefret ederim.

I despise conlangs.

Yapay dillerden nefret ediyorum.

They despise foreigners.

Yabancıları küçümserler.

I despise humans.

İnsanları hor görürüm.

They don't despise you.

Onlar seni küçümsemiyorlar.

I despise this music.

Bu müziği hor görüyorum.

I despise my parents.

Ailemden nefret ederim.

We all despise Mary.

Hepimiz Mary'den nefret ediyoruz.

You despise Nick, don't you?

Sen Nick'i küçümsüyorsun, değil mi?

Why do you despise people?

Neden insanları küçümsüyorsun?

I'm sure you despise me.

Senin beni küçümsediğinden eminim.

I utterly despise formal writing!

Resmi yazıyı tamamen küçümsüyorum.

You despise me, don't you?

Beni küçümsüyorsun,değil mi?

You despise Tom, don't you?

Tom'u küçümsüyorsun, değil mi?

I hate and despise mosquitoes.

Sivrisineklerden iğreniyorum ve nefret ediyorum.

Tom used to despise Mary.

Tom, Mary'yi küçümserdi.

The rich sometimes despise the poor.

Zenginler bazen fakirleri hor görürler.

Tom and Mary despise each other.

Tom ve Mary birbirini küçümser.

Tom and I despise each other.

Tom ve ben birbirimizi küçümseriz.

Tom and I both despise Mary.

Tom ve ben ikimiz de Mary'yi küçümsüyoruz.

To tell the truth, I despise him.

Doğruyu söylemek gerekirse onu küçümsüyorum.

Tom is bound to despise Mary eventually.

Tom, sonunda Mary'yi küçümsemek zorunda.

The learned are apt to despise the ignorant.

Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.

Don't despise a man because he is poor.

Bir insanı fakir olduğu için küçümseme.

- My neighbors hate me.
- My neighbors despise me.

Benim komşularım beni küçümser.

- Tom isn't likely to despise Mary as much as John does.
- Tom won't likely despise Mary as much as John does.

Tom muhtemelen Mary'yi John kadar çok küçümsemeyecek.

We should not despise a man because he is poor.

Fakir olduğundan dolayı bir insanı hor görmemeliyiz.

- My parents despise each other.
- My parents hate each other.

Annem ve babam birbirlerini aşağılıyorlar.

Tom will soon despise Mary, just like the rest of us.

Tıpkı ger kalanımız gibi, Tom yakında Mary'yi küçümseyecek.

- My neighbors hate me.
- My neighbors despise me.
- My neighbors loathe me.

Komşularım benden nefret eder.