Examples of using "Conscience" in a sentence and their turkish translations:
Ben senin vicdanınım
- Dil vicdan oluşturur.
- Dil bilinç yaratır.
Onun hiç vicdanı yok.
Tom vicdansız.
Benim vicdanım temiz.
Vicdanım beni rahatsız ediyor.
Belki onun kötü bir vicdanı vardır.
birazcık bile vicdanı olan insanların
Onun açık bir bilinci vardı.
Temiz bir vicdanım var.
Vicdanım beni rahatsız ediyor.
Huzursuz vicdan kendine ihanet eder.
Tom'un bir vicdanı yok.
Vicdanın seni rahatsız ediyor mu?
- Vicdan azabı çekiyorum.
- Vicdanım rahat etmiyor.
Tom'un temiz bir vicdanı var.
Benim bir vicdan azabım vardı.
Vicdanım temiz değil.
Tom vicdanının açık olduğunu söyledi.
Dehşete düştü kibrim veya vicdanım."
Vicdanında yalanını tarttı.
O, vicdan azabı hissetti.
Bir suçlu vicdanın var mı?
Belki de kötü bir vicdanı vardır.
Benim vicdan azabım yok.
Vicdanınız sizin kılavuzunuz olsun.
Vicdanım beni suçlamıyor.
En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.
Onun hakkında vicdan azabım var.
Onlar hiçbir ahlaki inancı olmayan insanlardır.
Vicdan azabı çekiyorsun, değil mi?
Ona kendi vicdanı tarafından eziyet ediliyor.
İyi bir vicdan en iyi yastıktır.
Ben vicdanımın benim rehberim olmasına izin verdim.
Bilinç birinin izlediği bilgidir.
Artık vicdanı rahat bir biçimde eve gidebilirim.
Vicdanınla uzlaşmana gerek yok.
Tom vicdan azabı çekiyor gibi görünüyor.
Mutluluk sadece iyi bir sağlık ve kötü bir vicdandır.
En gizli suçlarımızın şahidi vicdanımızdır.
Vicdan olmadan bilim yalnızca ruhun mahvolmasıdır.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Vicdan hiç iyileşmeyen ve ondan kimsenin ölmediği bir yaradır.
Vicdan hiç iyileşmeyen ve kimsenin ölmediği bir yaradır.
Eğer yanlış bir şey yaptığınızı fark ederseniz, vicdanınızı dinlemeli ve onu olabildiğince düzeltmelisiniz.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.