Examples of using "Clear" in a sentence and their turkish translations:
net olmak zorundasınızdır.
Bu temiz değil.
Bu açık.
Temiz tut.
Tabloyu temizleyin.
Anlaşıldı mı?
Açık olalım.
Bu çok açık.
Her şey hazır.
O temiz görünüyor.
Ne açık değil.
Tom açık değildi.
Açık kaldık.
Ben açık mıyım?
Açıktı.
Aydınlanacak.
Onun hepsi temiz.
Oldukça temiz.
Temiz mi?
- Yolu açın.
- Yolu boşaltın.
Bugün gökyüzü açık.
Amacımı açıklayabilir miyim?
Gökyüzü yakında açılacak.
O hiç açık değil.
Mesaj net.
Herkese açıktır.
O belli değil miydi?
- Sahil temiz.
- Asayiş berkemal.
- Ortalık sakin.
Bu bölgeyi temizleyelim.
Kanıt açıktır.
Bunu düzene sokacağız.
Onu açıklığa kavuşturdun.
Onu netleştirdin.
- Sahil açık mı?
- Asayiş berkemal mi?
- Ortalıkta kimse yok, değil mi?
Geçebilirsiniz.
Kurallar açık.
Yasa açık.
Tom'un sesi berraktı.
Bu açık bir gün.
Gökyüzü açıktır.
O açık.
Biz temize çıktık.
Benim vicdanım temiz.
Benim açıklamam açık mıdır?
Her şey çok açık değil.
Bu şimdi temiz mi?
İmalar açıktır.
İma açıktı.
Fark açıktı.
Sonuçlar açıktı.
Prosedür açık mı?
Seçenekler açık.
Mesaj açıktı.
Yol açıktı.
Deniz berrak değil.
Tom çok açıktı.
O açık değil mi?
Benim talimatlarım açıktı.
Çok zekiydin.
Her şey anlaşıldı mı?
Cevap açık.
Mesaj açık mı?
Bu, işleri açık hale getiriyor.
Gökyüzü açık.
- Sebep açıktır.
- Sebep açık.
İdrarım berraktır.
Yakında aydınlanacak.
Tom'un beklentileri açık.
Her şey belli olacak.
Hava açılmadı.
Bunu toparlayalım.
Havayı temizleyelim.
Yol açık.
Sonu belirgin.
Gökyüzü açık mı?
Yakında hava açacak.
Tom onu oldukça açık yaptı.
Tom durumunu netleştirdi.
Bu kurallar çok açık değil.
Sanırım kendimi açık açık anlattım.
Onun zengin olduğu açık.
Belki kendimi anlatamadım.
Kendimi açıkça ifade ettiğime inanıyorum.
Şimdi her şeyi açıkça anladım.
Lütfen masayı temizler misin?
Şunda gerçekten açık olalım:
Daha açık konuşayım:
Yani, her zaman yaptıklarımızı
Hava açacak.
Temiz su, balıkları beslemez.
Tabloyu temizlemelisin.
Senin hatalı olduğun bellidir.
Gökyüzü açıldı.
Tavan arasını temizleyelim.