Translation of "Concerns" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Concerns" in a sentence and their turkish translations:

This concerns you.

Bu sizi ilgilendiriyor.

That concerns me.

O beni ilgilendiriyor.

War concerns us all.

Savaş hepimizi ilgilendiriyor.

That's what concerns me.

Beni ilgilendiren bu.

This directly concerns Tom.

Bu doğrudan doğruya Tom'u ilgilendiriyor.

I understand your concerns.

Ben senin endişelerini anlıyorum.

It concerns my brother.

Bu benim erkek kardeşimi ilgilendiriyor.

It concerns the State.

Bu devleti ilgilendiriyor.

Tom expressed similar concerns.

Tom benzer kaygıları dile getirdi.

This obviously concerns me.

Bu açıkça beni ilgilendiriyor.

We have some concerns.

Bazı endişelerimiz var.

What are your concerns?

Senin endişelerin nedir?

This directly concerns you.

Bu doğrudan doğruya seni ilgilendiriyor.

This directly concerns them.

Bu doğrudan doğruya onları ilgilendiriyor.

This directly concerns him.

Bu doğrudan onu ilgilendiriyor.

This directly concerns her.

Bu onu doğrudan ilgilendiriyor.

I've had some concerns.

Bazı endişelerim vardı.

Tom addressed their concerns.

- Tom endişelerini ifade etti.
- Tom kaygılarını dile getirdi.

This raises many concerns.

Bu birçok kaygıya neden oluyor.

I have grave concerns.

Önemli endişelerim var.

Tom has other concerns.

Tom'un başka endişeleri var.

We do have concerns.

Endişelerimiz var.

I have two concerns.

İki endişem var.

I do have concerns.

Endişelerim var.

Their values and their concerns.

değerleri ve endişeleriyle ilgileniriz.

We have more immediate concerns.

Daha acil endişelerimiz var.

Don't interfere in private concerns.

Özel işlere karışmayın.

I fully understand your concerns.

Endişelerini tamamen anlıyorum.

That's one of my concerns.

O, benim endişelerimden biri.

There are some obvious concerns.

Bazı bariz endişeler var.

There are also privacy concerns.

Gizlilik endişeleri de var.

Do you share those concerns?

O endişeleri paylaşıyor musunuz?

We don't have any concerns.

Bizim hiç endişemiz yok.

Do you have any concerns?

Hiç endişen var mı?

That concerns me a lot.

O beni çok ilgilendiriyor.

All of that concerns us.

Onun hepsi bizi ilgilendiriyor.

Something about this concerns me.

Bununla ilgili bir şey beni endişelendiriyor.

Tom has concerns about everything.

Tom'un her şey hakkında endişeleri var.

It's the least of my concerns.

Endişe edeceğim en son şey bu.

I've discussed my concerns with Tom.

Endişelerimi Tom'la tartıştım.

Tom told me about your concerns.

Tom bana endişelerinizden bahsetti.

Another problem concerns the gym equipment.

Başka bir sorun spor ekipmanları ile ilgilidir.

I want to hear people's concerns.

İnsanların endişelerini dinlemek istiyorum.

Tom is aware of the concerns.

Tom kaygıların farkında.

I think those are valid concerns.

Sanırım onlar geçerli endişeler.

What concerns the citizen of today?

Bugünün vatandaşını ilgilendiren şey nedir?

What concerns the citizens of today?

Bugünün vatandaşlarını ilgilendiren şey nedir?

Their celebrations, their questions, and their concerns.

buraya taşıyabileceklerini bildiği zaman oluyor.

What I have to say concerns everyone here.

Söylemek zorunda olduğum şey, buradaki herkesi ilgilendirir.

It's a matter that concerns all of us.

Bu hepimizi ilgilendiren bir mesele.

We have no concerns at all about that.

Onun hakkında hiç endişelerimiz yok.

What I wanted to say concerns this particular issue.

Benim demek istediğim şu iş hakkında.

To speak up with concerns, with questions, with ideas, with mistakes.

tamamen normal ve hatta beklenilen bir şey olması olarak tanımlıyorum.

And yet, even with the Pentagon raising concerns about this technology,

Yine de Pentagon bu teknolojiyle ilgili endişe duymasına rağmen,

King Sigismund echoed Manuel’s concerns, urging other Christian rulers to mobilize

Kral Sigismund, Manuel'e oy verdi ve diğer Hıristiyan hükümdarları

Where to go and what to see were my primary concerns.

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim.

I understand your concerns but I have nothing to do about it.

Ben senin endişelerini anlıyorum ama bu konuda yapacak bir şeyim yok.

Among his many mounting concerns was the security of his long, exposed flanks.

Birçok endişesi arasında güvenlik vardı uzun, açık yanları.

Politics is the art of preventing people from getting involved in what concerns them.

Politika insanları onları ilgilendiren şeylere karışmalarını önleme sanatıdır.

OK, it is still too soon to have immediate concerns... but if you own a store or you

Tamam, şimdilik ani endişeler duymak için erken ama eğer bir dükkana sahipseniz