Translation of "Compass" in Turkish

Just like the compass

aynı pusula gibi bize

She used a compass.

O bir pusula kullandı.

Tom looked at his compass.

Tom pusulasına baktı.

That is, like a GPS, compass

yani yön tayini yaparken aynı bir GPS gibi pusula gibi

Compass needles point to the north.

Pusula ibreleri kuzeyi gösterir.

The compass points to the north.

Pusula kuzeyi gösterir.

This circle was drawn by a compass.

Bu çember bir pusulayla çizilmiş.

Do they have something like a compass?

Onların pusula gibi bir şeyi var mı?

The compass needle swung to the north.

Pusula iğnesi kuzeye döndü.

I don't know how to use this compass.

Bu pusulayı nasıl kullanacağımı bilmiyorum.

This compass will be useful on your trip.

Bu pusula gezinde faydalı olacaktır.

- When was the last time you used a compass?
- When was the last time that you used a compass?

En son ne zaman pusula kullandın?

Tom always carries a map and compass in his bag.

Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.

Angle to follow on a compass to travel between those points.

bir pusulanın üzerinde izlenecek tam açıyı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

A society without religion is like a ship without a compass.

Dinsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir.

I have no sense of direction so I always travel with a compass.

Benim bir yön duyum yok bu yüzden her zaman bir pusula ile seyahat ederim.

Tycho Brahe used only a compass and a sextant to observe the stars.

Tycho Brahe yıldızları gözlemek için sadece bir pusula ve bir sekstant kullanırdı

Which is a big deal if you are trying to navigate the ocean with only a compass.

sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.