Examples of using "Chest" in a sentence and their turkish translations:
Göğsüm ağrıyor.
Göğsün nasıl?
Göğsü açın.
Göğsü kapatın.
Göğsüm ağrıyor.
Bana göğsünü göster.
Tom göğsünden vuruldu.
Neyse sandık diyorduk
Göğsümü üşüttüm.
Göğüs altın paralar içeriyordu.
- Onun tüylü bir göğsü var.
- Onun kıllı bir göğsü var.
Tom'un kıllı bir göğsü var.
- Çıkar ağzındaki baklayı.
- Dök içini.
- İçinde kalmasın.
Göğsüm ağrıyor.
Tom göğsünü işaret etti.
Ben senin göğsüne dokunabilir miyim?
Senin küçük bir göğsün var.
Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
Tom göğsünden vuruldu.
O eski bir ahşap sandığı miras olarak aldı.
Kurşun onun göğsüne saplandı.
Tom göğsünden bıçaklandı.
- Ağzımdaki baklayı çıkarttım.
- İçimi döktüm rahatladım.
İnsülin ecza dolabındadır.
Kan göğsünün üzerine aktı.
Herhangi bir göğüs ağrısı yaşıyor musunuz?
Öksürdüğümde göğsüm ağrıyor.
Nefes aldığımda göğsüm ağrıyor.
Leyla göğsünden vuruldu.
- Yarasın!
- Yarasın koçuma!
Hiç göğsünüzde ağrı hissettiniz mi?
Bu aralar göğüs ağrısı yaşadınız mı?
Tom göğsünden iki kez vuruldu.
Aniden Tom acı içinde göğsünü tuttu.
Göğsümde bir ağrım var.
Kollarını göğsünde kavuşturdu.
Kollarını göğsünün üzerine katladı.
O her iki elini göğsüne yerleştirdi.
Onun göğsünden daha iyi hiç yastık yok.
Kalp, göğüste yer alır.
Giysiyi sandığa koydu.
Tom'un göğsünde hiç kıl yok.
O sandıkta sahip olduğun her şey mi?
Hadi,anlat derdini.
Tom göğsünün üzerinde kollarını kavuşturdu.
Mary göğsünde kollarını kavuşturdu.
Kollarınızı göğsünüzde üst üste atmayın.
Leyla'nın göğsüne bir bıçak girdi.
Tom'un göğsünde bir dövmesi var.
Tom göğsünde bir ağrı hissetti.
göğsüne vuruyor ve sahneden çıkıyor.
Göğsüne masaj yapmamı ister misin?
- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.
Göğsünde keskin bir ağrı hissetti.
Göğsünde akut bir ağrı hissetti.
Tom kumda gömülü bir sandık buldu.
Göğsümde belli bir anksiyete hissettim.
- Ağzımdaki baklayı çıkartmak zorunda kaldım.
- Eteğimdeki taşları dökmek zorunda kaldım.
- İçimi dökmem gerekiyordu.
Tom göğüsünde keskin bir ağrı hissetti.
Göğüs kıllarının seksi olduğunu düşünüyor musun?
Mary kollarını sıkıca göğsüne sardı.
Göğsümde saplama acısı vardı.
Tom üç kez göğsünden bıçaklandı.
Göğsünde üç kurşun yarası vardı.
O göğsüne kırmızı bir fular taktı.
Göğsünde keskin bir acı hissetti.
Göğsümde tatsız bir daralma hissettim.
Çocuk köpeğin göğsüne sarıldı.
Tom dizlerini göğsüne kadar çekti.
Fadıl'ın göğsünde iki kurşun yarası vardı.
Tom göğsünden üç kez vuruldu.
Leyla dört kez göğsünden bıçaklandı.
Saminin göğsünde bir bıçak yarası vardı.
Sami bir göğüs hastalığı için tedavi görüyor.
Sami ilk atışını Leyla'nın göğsüne yaptı.
ve bebek pembeleşti annesinin kucağında ısındı
Ben göğüs filmi çektirmek istiyorum.
Doktor, hastanın göğsüne bir steteskop yerleştirdi.
Tom göğsüne bir dövme yaptırmak istiyor.
Tom, alet sandığından bir tornavida çıkardı.
Dün göğsümde keskin bir ağrı vardı.
Sana ait olan her şey o sandıkta mı?
Şifonyerin arkasında büyük bir örümcek yaşıyor.
- Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Alet kutusunda bir eğen var mı?
Sadece göğsümden bir şey almam gerek.
Tom göğsünde bir dövme yaptırmak istedi.
Göğsüme bir dövme yaptırmak istiyorum.
Sami göğsüne gelen tek bir silah atışıyla öldü.
EKG için göğsünüzdeki kılları tıraş etmem gerekiyor.
Artık göğüs ağrısı ile başa çıkamıyorum.
Kurşun, onun göğsüne girdi, onu kritik durumda bıraktı.
Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
Dedemin göğsünde bir şarapnel parçası var.
Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
Ben senin göğüslerine dokunabilir miyim?
Göğsümden çıkarmam gereken bir şeyim var.
Göğsümden almak istediğim bir şey var.