Translation of "Biggest" in Turkish

Even the biggest

hatta en büyüğü

You're the biggest.

- Sen en büyüksün.
- En büyük sensin.

That's the biggest.

Bu en büyüktür.

- What's your biggest fear?
- What is your biggest fear?

En büyük korkun nedir?

World's biggest drug baron

Dünya'nın en büyük uyuşturucu baronu

It's my biggest dream.

Bu benim en büyük hayalim.

I'm your biggest fan.

Ben senin en büyük hayranınım.

What's the biggest difference?

En büyük fark nedir?

What's you're biggest regret?

En büyük pişmanlığınız nedir?

That's our biggest concern.

O bizim en büyük endişemizdir.

It's my biggest problem.

Bu benim en büyük sorunum.

Would make the biggest difference.

çok büyük bir değişime yol açmıştı.

That is my biggest bet.

Bu benim en büyük bahisim.

They had the biggest financial

Tarihlerindeki en büyük mali kriz!

What is your biggest weakness?

En büyük zayıflığınız nedir?

Your biggest enemy is yourself.

Senin en büyük düşmanın kendinsin.

That was our biggest accomplishment.

O bizim en büyük başarımız.

What are the biggest challenges?

En büyük zorluklar nelerdir?

The biggest concern is cost.

En büyük endişe maliyet.

That was my biggest problem.

O benim en büyük sorunumdu.

This is my biggest worry.

En büyük endişem bu.

This is our biggest problem.

Bu en büyük sorunumuz.

That was Tom's biggest problem.

Bu Tom'un en büyük sorunuydu.

I want the biggest cake.

En büyük pastayı istiyorum.

Which is your biggest problem?

- En büyük sorunun ne?
- En büyük sorununuz ne?

That was our biggest problem.

Bu bizim en büyük sorunumuzdu.

What's the world's biggest problem?

Dünyanın en büyük sorunu nedir?

That was Tom's biggest mistake.

Bu, Tom'un en büyük hatasıydı.

Tom was my biggest inspiration.

Tom benim en büyük ilhamımdı.

The biggest problem is water.

En büyük sorun sudur.

Europe is our biggest market.

Avrupa bizim en büyük pazarımızdır.

You are the biggest liar.

Sen en büyük yalancısın.

This is the biggest one.

En büyüğü budur.

- Tom said that's not his biggest problem.
- Tom said that isn't his biggest problem.

Tom bunun en büyük sorunu olmadığını söyledi.

She has the biggest blue eyes,

En iri mavi gözler,

But the biggest risk it faces

Ama karşılaştığı en büyük risk,

My son is my biggest headache.

Oğlum en büyük baş belamdır.

Please, give me the biggest pineapple.

Lütfen bana en büyük ananası ver.

Tom is his own biggest enemy.

Tom, onun kendi en büyük düşmanı.

That's the biggest complaint we get.

O aldığımız en büyük şikayet.

That's one of our biggest challenges.

Bu en büyük meydan okumalardan biri.

The bleeding isn't Tom's biggest problem.

Kanama Tom'un en büyük sorunu değil.

That's always been our biggest problem.

Bu her zaman en büyük sorunumuz olmuştur.

That's one of my biggest problems.

O, en sorunlarımdan biri.

Tom says that's my biggest fault.

Tom bu benim en büyük hatam diyor.

They were the nation's biggest business.

Onlar ülkenin en büyük işiydi.

The biggest lie is the ego.

En büyük yalan, egodur.

Sami is his daughter's biggest defender.

Sami, kızının en büyük savunucusudur.

"Which is the biggest among the Brazilian cities?" "The biggest city in Brazil is Sao Paulo".

"Brezilya şehirleri arasında en büyük hangisi?" "Brezilya'da en büyük şehir Sao Paulo'dur."

But she was always my biggest fan.

Yine de benim en büyük fanımdı.

And now the biggest question to mind

ve şimdi akıllara ki en büyük soru

The biggest explosion in world history occurred

dünya tarihinin en büyük patlaması meydana geldi

The biggest Emperor of the period, Chiros

Dönemin en büyük İmparatoru olan Kiros

Nevertheless, the ant's biggest enemy is itself

buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi

Is his biggest enemy in his people

insanında en büyük düşmanı kendisidir

The ant is the biggest enemy again

karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor

One of the biggest companies today, Google

Bugünlerin en büyük şirketlerinden bir tanesi olan Google

It’s the second biggest bank in Spain.

İspanyadaki ikinci en büyük banka

In fact, the biggest problem is economics.

Gerçekte en büyük sorun ekonomi

It's the biggest house in the neighborhood.

O, mahalledeki en büyük ev.

Tokyo is one of the biggest cities.

Tokyo en büyük şehirlerden biridir.

Religions are the biggest lie ever told.

Dinler bugüne kadar söylenen en büyük yalandırlar.

This is the biggest bookstore in town.

Bu, şehirdeki en büyük kitapçı.

That's the biggest grasshopper I've ever seen.

O şimdiye kadar gördüğüm en büyük çekirge.

That's the biggest elephant I've ever seen.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük fil.

You discovered my biggest weakness: excruciating pain.

Sen en büyük zayıflığımı keşfettin: dayanılmaz ağrı.

Tehran is the biggest town of Iran.

Tahran, İran'ın en büyük kentidir.

It's the third biggest city in Serbia.

Orası Sırbistan'ın üçüncü büyük şehridir.

New York is the world's biggest city.

New York dünyanın en büyük şehridir.

It's the biggest building in the city.

Bu, şehirdeki en büyük bina.

The broken leg isn't Tom's biggest problem.

Kırık bacak Tom'un en büyük sorunu değil.

Elections are the biggest illusion of freedom.

Seçimler, özgürlüğün en büyük yanılsamasıdır.

That's the biggest strawberry I've ever seen.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük çilek.

Miami is the biggest city in Florida.

Miami, Florida'daki en büyük kenttir.

Cairo is the biggest city in Africa.

Kahire, Afrika'daki en büyük şehirdir.

What is the biggest city in Georgia ?

Gürcistan'da en büyük şehir nedir?

Mexico is the biggest Spanish speaking country.

Meksika en büyük İspanyolca konuşulan ülkedir.

What was your biggest loss in life?

Hayatta en büyük kaybın ne oldu?

Apple is one of America's biggest companies.

Apple Amerika'nın en büyük şirketlerinden biridir.

Some of the biggest and most sophisticated farms

en büyük ve en gelişmiş çiftliklerin bazılarına

One of the biggest mysteries in evolutionary biology

Evrimsel biyolojideki en büyük gizemlerden biri

The terrain, however, is the army's biggest enemy.

Bununla birlikte arazi, ordunun en büyük düşmanı.

One of the biggest domes at that time

o dönem ki en büyük kubbelerden

The biggest company in the world was Apple

Dünya'nın en büyük şirketi Apple olmuştu

This is the biggest proof of time travel.

Zaman yolculuğuna en büyük kanıtta budur zaten

And France is, by far, its biggest supporter.

Ve Fransa, uzun ara, en büyük destekçisiydi.

This is the biggest issue in this matter.

Bu, bu konudaki en büyük sorundur.

The biggest problem of the hour is unemployment.

Zamanın en büyük sorunu işsizliktir.

He's got the biggest eyebrows I've ever seen.

O, şu ana kadar gördüğüm en büyük kaşlara sahip.

A sperm whale is the biggest toothed whale.

Bir ispermeçet balinası, en büyük dişli balinadır.

Mary has the biggest clitoris I've ever seen.

Mary şimdiye kadar gördüğüm en büyük klitorise sahip.

It was the biggest mistake of my life.

Hayatımın en büyük hatasıydı.

Ivory Coast is the world's biggest cocoa producer.

Fildişi Sahilli dünyanın en büyük kakao üreticisidir.

This is Finland's biggest power station of all.

Bu, bütün Finlandiya'nın en büyük elektrik santralı.

This is the biggest book I've ever seen.

Bu gördüğüm en büyük kitap.