Translation of "Album" in Turkish

0.046 sec.

Examples of using "Album" in a sentence and their turkish translations:

- Here is my album.
- Here's my album.

İşte benim albümüm.

Their second album is much better than their first album.

Onların ikinci albümü ilk albümlerinden çok daha iyidir.

My album is here.

Benim albümüm burada.

I love this album.

Bu albümü severim.

- He showed me his album.
- He showed his album to me.

O bana albümünü gösterdi.

Michael Jackson's album Thriller is the best-selling album of all time.

Michael Jackson'ın albümü Thriller, tüm zamanların en çok satan albümü.

I got his album yesterday.

Dün onun albümünü aldım.

She showed me her album.

O, bana albümünü gösterdi.

I bought John an album.

John'a bir albüm satın aldım.

She showed me his album.

O, bana albümünü gösterdi.

Here is their photo album.

İşte onların fotoğraf albümü.

This is Tom's photo album.

Bu Tom'un fotoğraf albümü.

They released a new album.

Onlar yeni bir albüm çıkardı.

He showed me his album.

O bana albümünü gösterdi.

I really like this album.

Bu albümü gerçekten beğeniyorum.

- There is an album on the desk.
- There's an album on the desk.

Masanın üstünde bir albüm var.

- Tom showed me his photo album.
- Tom showed his photo album to me.

Tom bana fotoğraf albümünü gösterdi.

- He showed me his photograph album.
- He showed his photograph album to me.

Bana fotoğraf albümünü gösterdi.

My aunt gave me an album.

Halam bana bir albüm verdi.

She bought an album for me.

O, benim için bir albüm satın aldı.

He showed me his photograph album.

Bana fotoğraf albümünü gösterdi.

She showed her album to me.

O, albümünü bana gösterdi.

They add pictures to their album.

Albümlerine fotoğraflar eklediler.

Damon showed me his stamp album.

Damon bana pul albümünü gösterdi.

This is Carrie Underwood's latest album.

Bu, Carrie Underwood'un en son albümüdür.

Tom has released a new album.

Tom yeni bir albüm yayınladı.

Will you show me your album?

Bana albümünü gösterir misin?

Please show me your stamp album.

Lütfen bana pul albümünü göster.

What's your favorite Rolling Stones album?

Favori Rolling Stone albümünüz nedir?

I'll show my album to you.

Sana albümümü göstereceğim.

Tom showed us his photo album.

Tom bize fotoğraf albümünü gösterdi.

Let's talk about your new album.

Yeni albümünüz hakkında konuşalım.

- What's your favorite song on this album?
- What is your favorite song on this album?

Bu albümdeki favori şarkın hangisi?

We didn't add pictures to our album.

Albümümüze resimler katmadık.

Tom Jackson has released a new album.

Tom Jackson piyasaya yeni bir albüm çıkardı.

Tom handed the photo album to Mary.

Tom Mary'ye fotoğraf albümünü uzattı.

He showed his photograph album to me.

Bana fotoğraf albümünü gösterdi.

I've almost finished listening to the album.

Albümü dinlemeyi neredeyse bitirdim.

The new album has a higher priority.

Yeni albüm daha yüksek bir önceliğe sahip.

Dan didn't even listen to Linda's album.

Dan, Linda'nın albümünü dinlemedi bile.

How many photos are in this album?

Bu albümde kaç tane fotoğraf var?

Tom contributed vocals to Mary's debut album.

Tom, Mary'nin ilk albümü için vokallere katkıda bulundu.

Do you have Stevie Wonder's new album?

Stevie Wonder'ın yeni albümü sende var mı?

Will you show me your photo album?

Bana fotoğraf albümünü gösterir misin?

There is an album on the shelf.

Rafta bir albüm var.

Tom showed his photo album to Mary.

Tom Mary'ye fotoğraf albümünü gösterdi.

Our album was recorded primarily in Boston.

Albümümüz öncelikli olarak Boston'da kaydedildi.

You should stick those pictures in your album.

O resimleri albümüne tutturmalısın.

How many pictures are there in this album?

Bu albümde kaç tane resim var?

Here is a song from the first album.

İşte ilk albümden bir şarkı.

There's a secret song hidden on this album.

Bu albümde saklı gizemli şarkı var.

Would you please show me your photo album?

Lütfen bana fotoğraf albümünü gösterir misin?

I tore the picture out of the album.

Resmi albümden yırtıp çıkardım.

This is my favorite song on the album.

Bu, albümde en sevdiğim şarkı.

Tom made me look through his photo album.

Tom bana fotoğraf albümüne baktırdı.

Tom remixed a track from John's latest album.

- Tom, John'un son albümündeki bir parçaya remiks yaptı.
- Tom, John'un son albümünden bir parçayı remiksledi.

He made me look through his photo album.

Beni resim albümüne baktırdı.

The album will have been completed by next July.

Albüm önümüzdeki Temmuz ayına kadar tamamlanmış olacak.

But what do you think of that new album?

Ama o yeni albüm hakkında ne düşünüyorsun?

She gave me an album as a birthday present.

O bana doğum günü hediyesi olarak bir albüm verdi.

Is there a picture of Tom in that album?

O albümde Tom'un bir resmi var mı?

His last album garnered him a fourth Grammy award.

Onun son albümü, ona dördüncü Grammy ödülünü kazandırdı.

Tom sat beside Mary and opened the photo album.

Tom Mary'nin yanına oturdu ve foto albümünü açtı.

That album reminds me of the school happy days.

Bu albüm mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.

Tom was in almost every picture in Mary's album.

Tom Mary'nin albümünde neredeyse her resimdeydi.

He gave me an album as a birthday present.

Doğum günü hediyesi olarak bana bir albüm verdi.

This album reminds me of my happy school days.

Bu albüm bana mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.

Kind of Blue is Miles Davis' most famous album.

Kind of Blue Miles Davis'in en ünlü albümüdür.

Tom wouldn't let me look at his photo album.

Tom onun fotoğraf albümüne bakmama izin vermedi.

My goal is to get in this album one day.

Amacım bir gün bu albümü almaktır.

I didn't like to add Mary's pictures to my album.

Mary'nin fotoğraflarını albümüme koymak istemedim.

There seem to be some pictures missing from this album.

Bu albümden eksik bazı resimler var gibi görünüyor.

I never see this album without remembering my school days.

Bu albümü, okul günlerimi hatırlamadan asla göremem.

It is probable that her first album will sell well.

Onun ilk albümünün iyi satacağı olasıdır.

The group is introducing some songs from their new album.

Grup, yeni albümlerinden birkaç şarkı tanıtıyor.

Apparently, Tom was already famous before he released that album.

Görünüşe göre, Tom o albümü piyasaya çıkarmadan önce zaten ünlüydü.

I asked Tom if I could look through his photo album.

Ben Tom'a onun fotoğraf albümüne bakabilip bakamayacağını sordum.

Tom was sitting at his desk, flipping through an old photo album.

Tom masasında oturuyordu ve eski bir foto albümüne göz atıyordu.

Tom and Mary sat on the couch, flipping through a photo album.

Tom ve Mary kanepede oturdular, bir fotoğraf albümüne göz attılar.

The Steve Miller Band released a new album in June of 2010.

Steve Miller Band, 2010'un Haziranında yeni bir albüm yayınladı.

Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album.

Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.

There's probably something subliminal about this album that makes me feel uncomfortable.

Muhtemelen bu albüm hakkında bilinçaltı bir şey var ve bu beni rahatsız ediyor.

This is the most beautiful of all the pictures in my album.

Bu, benim albümümdeki tüm resimlerin en güzeli.

I never see this album without thinking of my high school days.

Ben bu albümü lise günlerimi düşünmeden asla görmem.

Listen to the album again and tell me later if you like it.

Albümü tekrar dinle ve daha sonra ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bana söyle.

His follow-up album was less of a success than his first one.

Onun sonraki albümü ilk albümünden daha az başarılıydı.

Selena Gomez's second album hit Billboard Magazine's top two hundred albums chart at number four.

Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.

Standout tracks on that album is "Jesus Walks." It won him a Grammy and got him a

Jesus Walks idi. Ona bir Grammy kazandırdı ve

- We're going to listen to their new record together.
- We'll be listening to their new album together.

Onların yeni albümünü birlikte dinleyeceğiz.