Examples of using "350" in a sentence and their turkish translations:
Şu an tüm dünyada sadece yaklaşık 350 çocukta var.
Onlar bu kasabada 350 yıl boyunca demir çıkardılar.
Borsaya 800 dolar ile başlayıp iki hafta sonra 350 milyon dolar para kazanmıştı