Examples of using "Zand" in a sentence and their turkish translations:
Kumdan nefret ederim.
O kum.
O biraz kum yedi.
Kum sıcaktı.
Kumu eşit dağıtın.
Kuru kum su emer.
Kum sevmem.
Cam kumdan yapılır.
Gerçeği yok sayma.
Ama biraz kum alıp bunu zımpara gibi kullanabilirsiniz.
Kum üzerinde uzanalım.
Tom kovasını kumla doldurdu.
Tom el arabasını kum ile doldurdu.
Plajda kum beyazdı.
Tom kamyonu kumla doldurdu.
Çölde çok kum var.
Kum sarıdır, ve güneş de sarıdır. Kum ve güneş sarıdır.
Kuma vurarak oluşturduğu titreşimlerle rakibini uyarıyor.
- Yaşlı adam katırına çuvallar dolusu kum yükledi.
- Yaşlı adam katırına çuval çuval kum yükledi.
Okyanusun dibinde kum vardır.
- Gözüme kum kaçtı.
- Gözüme kum tanesi kaçtı.
Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.
Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.
Şişe kuma benzer bir şeyle doluydu.
Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.
O, bir devekuşu gibi, kafasını kuma gizler.
neleri duymak istediğimi çoktan belirlemişti.
Fakat kulaklarındaki özel kemikler kumdaki en ufak titreşimleri algılar.
"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.