Translation of "Warm" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Warm" in a sentence and their turkish translations:

- Hou je warm.
- Houd u warm.
- Blijf warm.
- Bewaar het warm.

Sıcak tut.

Warm.

Sıcak!

...en warm.

...ve sıcacık.

- Spoelen met warm water.
- Spoel met warm water.

Ilık su ile durulayın.

Hou het warm.

Onu sıcak tutun.

Het is warm.

Hava sıcak.

- Het is vandaag erg warm.
- Het is vandaag vreselijk warm.

Bugün hava korkunç sıcak.

Het is warm vandaag.

Bugün hava sıcak.

Het water is warm.

Su sıcak.

Deze winter is warm.

Bu kış ılık.

De kamer was warm.

- Oda sıcaktı.
- Oda ılıktı.

Het water was warm.

Su sıcaktı.

Zijn huid was warm.

Onun cildi sıcaktı.

Het zand was warm.

Kum sıcaktı.

De aardappelen bleven warm.

Patatesler sıcak kaldı.

Is er warm water?

Sıcak su var mı?

De stoofpot is nog warm.

Güveç hâlâ sıcak.

De eieren zijn nog warm.

Yumurtalar hala sıcak.

Het is vandaag erg warm.

Bugün hava çok sıcak.

Het is erg warm vandaag.

Bugün hava çok sıcak.

Het is vandaag vreselijk warm.

Bugün hava korkunç sıcak.

Het was zonnig en warm.

Hava güneşli ve sıcaktı.

Het is echt warm vandaag.

Bugün hava gerçekten sıcak.

Deze film wordt warm aanbevolen.

Bu film oldukça tavsiye ediliyor.

Oké, soort van droog... ...maar warm.

Pekâlâ, kurudu sayılır ama sıcak.

Tom probeerde Maria warm te houden.

Tom Mary'yi sıcak tutmaya çalıştı.

Het is te warm voor mij.

Hava benim için çok sıcak.

Het lijkt buiten warm te zijn.

Dışarıda hava sıcak görünüyor.

Bij warm weer verdampt water snel.

Sıcak havada, su hızla buharlaşır.

Het is vandaag erg warm, toch?

Bugün hava çok sıcak, değil mi?

Vandaag is zo warm als gisteren.

Dünkü kadar sıcak bir gün.

Waarom is het hier zo warm?

Burası niye bu kadar sıcak?

Mijn hand is in warm water.

Elim ılık suda.

- Tom is warm.
- Tom is heet.

Tom cana yakın.

Deze koffie is niet warm genoeg.

Bu kahve yeterince sıcak değil.

Het is warm in de keuken.

Mutfakta hava sıcak.

Het is warm in deze kamer.

Bu odada hava sıcak.

Dit reflecteert allemaal... ...en houdt me warm.

buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.

Het is te warm om te werken.

Hava çalışılmayacak kadar çok sıcak.

Het is warm genoeg om te zwemmen.

Yüzmek için yeterince sıcak.

Wanneer de lente komt, wordt het warm.

Bahar gelince hava ısınır.

Wat een lekker warm water in zee!

Oh, denizdeki su ne kadar sıcak!

Het was aangenaam en warm in huis.

Evin içi hoş ve ılıktı.

Eet nu het nog warm is, alsjeblieft.

Lütfen hâlâ sıcakken onu ye.

Het is erg warm in de keuken.

Mutfakta hava çok sıcak.

Door de wond in warm water te doen...

Yarayı sıcak suya tutmak.

...als een kleine kruik om warm te blijven.

sıcak su şişesi gibi kullanıp sıcak kalabilirim.

Dus je wilt dat ik me warm ren?

Pekâlâ, ısınmak için koşmamı mı istiyorsunuz?

Omdat water makkelijk warm wordt in de magnetron.

çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.

- Het was warm gisternacht.
- Gisternacht was het heet.

Dün gece sıcaktı.

Ik denk dat het warm zal worden vandaag.

Sanırım hava bugün sıcak olacak.

Het is hier erg warm in de zomer.

Yazın burası gerçekten sıcaktır.

- Het is te warm.
- Het is te heet.

- O çok sıcak.
- Çok sıcak.

- De thee is heet.
- De thee is warm.

Çay sıcak.

Daar blijven ze warm, en dat hebben ze nodig.

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

Maar kilometers ver wanneer het warm en droog was.

Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.

Het water is warm genoeg om erin te zwemmen.

Su yüzmek için yeterince sıcak.

Koud water heeft een hogere dichtheid dan warm water.

Soğuk su, sıcak sudan daha yüksek bir yoğunluğa sahiptir.

Het is hier warm en ik moet me weer hydrateren.

Çok sıcak ve ben susadım.

Het is warm vandaag, dus je kunt in zee zwemmen.

Bugün hava sıcak bu yüzden denizde yüzebilirsin.

Nu kunnen we alleen maar proberen warm te blijven en wachten.

Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.

Wat is volgens jou de snelste manier om warm te worden?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

Wat is volgens jou de snelste manier om warm te worden?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

Het is niet echt warm... ...maar het is beter dan bevriezen.

Tam olarak sıcak sayılmaz ama orada donmaktan iyidir.

Het is buiten zo warm dat je een ei kunt bakken.

Dışarısı çok sıcak, bir yumurta kızartabilirsin.

Er is een hoop dood hout dus dan worden we lekker warm.

ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.

Mijn jas is belangrijk voor me. Daarmee houd ik mijn kern warm.

Ceketim benim için önemli. Burası bedenimi sıcak tuttuğum yer.

Het is hier warm en ik heb dorst. We moeten water vinden.

Burası çok sıcak ve ben susadım. Su bulmamız gerekiyor.

Het is hier erg warm, niet waar? Zou ik de klimaatregeling aanzetten?

Burası gerçekten sıcak, değil mi? Klimayı açmam gerekiyor mu?

- Het was heel heet.
- Het was heel warm.
- Het was erg heet.

Çok sıcaktı.

- Waarom is er geen warm water?
- Waarom is er geen heet water?

Neden sıcak su yok?

Dus je wil 'n schaap vangen en 't gebruiken om warm te blijven?

Isınmak için koyun yakalamayı denemek istiyorsunuz demek?

Warmtebeeldcamera's onthullen wat ze bespeuren. Warm bloed in de flipper van de pup.

Termal kameralar algıladıkları şeyi bize gösteriyor. Yavrunun yüzgecindeki sıcak kan.

Het bad was niet warm genoeg, dus kon ik er niet van genieten.

Banyo yeterince sıcak değildi ve ben zevk alamadım.

Het is warm. Een gedurfd besluit, maar jij bent de baas, laten we gaan.

Hava sıcak, bu cesur bir karar ama yetki sizde, hadi gidelim. Hadi.

Op de vierde verdieping is er geen warm water, maar op de begane grond wel.

Dördüncü katta sıcak su yok ama zemin katta var.

Het is vandaag nogal koud, maar ik denk dat het morgen vrij warm zal zijn.

Bugün oldukça soğuk, ama sanırım yarın oldukça sıcak olacak.

Het einde van een lang en warm droogseizoen. De temperaturen raken overdag de 40 graden aan.

Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.