Examples of using "Verplicht" in a sentence and their turkish translations:
O zorunluydu.
Katılım zorunlu.
Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
Komşularımız evlerini satmak zorunda kaldılar.
Bunu yapma mecburiyetinde değilsin.
Toplantıya katılmak zorunda değiliz.
Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor.
Buradaki bütün öğrenciler Fransızca çalışmalı.