Examples of using "Vechten" in a sentence and their turkish translations:
Kavga etmeye devam edin.
Kavga etme.
Bırak kavga etsinler.
Kavga ediyorlar.
Mücadele mi edelim, yüzelim mi?
Kavga etmek istedim.
Onlar sürekli kavga ederler.
Biz dövüşeceğiz.
Dövüşeceğim.
Dövüşmek zorundasın.
Hiç kavga ediyor musunuz?
Lütfen dövüşmeyi bırakın.
sadece Fransa için savaşacaktı
Onlar özgürlük için mücadele veriyorlar.
Savaşmak istemiyorum.
Siz hiç kavga etmez misiniz?
Politikacılar aynı bilimsel olmayan söylemleri tekrarlayarak
Sana nasıl dövüşeceğini öğretebilirim.
Tom ve Mary sürekli kavga ederler.
Onlar dövüşmeyi reddetti.
Biz dövüşmeyi severiz.
Onlar hayatları için mücadele ediyor.
Kızlar kavga etmeye başladı.
- Hâlâ savaşabilirim.
- Hala mücadele edebilirim.
İnsnlar altın için demirle savaştılar.
Birbirimizle dövüşmemeliyiz.
Dövüşmeye hazırız.
Ben ölümüne dövüşeceğim.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
Bu savaşmak için yeterli bir sebep.
Dövüşecek miyiz? Tamam, işte başlıyoruz.
Her yıl işgalcilere karşı savaşa devam ettiler.
Bak! İki çocuk kavga ediyor.
Theodore Roosevelt ile savaşmak istemem.
Sağ kalmak için, yaşamak için mücadele ediyoruz.
Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.
ama Alman ve Austro-Macar kuvvetleriyle çarpışmaya devam ediyor.
Ülkeler altın,petrol ve uyuşturucu için mücadele ediyorlar.
Karşı koymak için tereddüt etmeyeceğiz.
Neden siz hep kavga ediyorsunuz?
- Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.
- Tom seninle dövüşmeyecek kadar mantıklıdır.
Bu savaşmaya değer bir şey.
ikisini de senin uğruna mücadele etmeye adardım
Bu girişmeyeceğim bir mücadele. Aşağı ineceğiz.
Bu kötü bir karardı. Doğayla savaşmaya çalışmayın!
Savaş başlar başlamaz burası güvenli olmayacak.
Hey çocuklar kavga etmeyi bırakın. Hadi ama, ayrılın!
her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda
Bu durumdayken yapılacak ilk şey, panik hissiyle mücadele etmektir.
Sırp savaşı iki tarafta da 200 bin kayba sebep açmıştır.
It comes into force at 11am, but fighting continues until the last moment. American