Examples of using "Voortdurend" in a sentence and their turkish translations:
O, sürekli şikâyet ediyor.
O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
Tom sürekli şikayet ediyor.
Onlar sürekli kavga ederler.
Yazılım sürekli gelişiyor.
O sürekli olarak televizyon izliyor.
Tom sürekli bakım gerektirir.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
Seni sürekli özlüyorum.
Tom kendini sürekli olarak endişeli hissediyordu.
Hasta sürekli bakım gerektirir.
O sürekli diğer insanları eleştirir.
Tom ve Mary sürekli kavga ederler.
Tom sık sık kendisiyle çelişir.
O sürekli aynı hikayeyi anlatıyor.
Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Sürekli çalışıyorum.
Yani tüm solunum süresince hareket ediyor,
hayatı zorlaştıran zor adımlarla karşılaşıyoruz
Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
Sürekli tehlikedeyim.
- Ben sürekli olarak kendi kendime konuşurum.
- Daima kendi kendime lakırdı ederim.