Examples of using "Uitstellen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar oyalıyorlar.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
O, düğünü ertelemek istedi.
Artık bunu erteleyemezsin.
Onu yarına kadar erteleyemez misin?
Havalar daha sıcak oluncaya kadar İskoçya seyahatimi erteleyeceğim.
Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.