Examples of using "Stak" in a sentence and their turkish translations:
Parmağımın ucuna.
O onu bıçakladı.
Tom caddeyi yürüyerek geçti.
O, ellerini kaldırdı.
O, sağ kolunu uzattı.
Ken mumları yaktı.
O elini kaldırdı.
Tom Mary'yi on üç defa bıçakladı.
Tom bir mum yaktı.
O caddeyi geçti.
O, elini havaya kaldırmadı.
Kaçak nehri geçti.
Bir ayı otoyolu geçti.
O, kendi evini ateşe verdi.
Ben ellerini ceplerine koydu.
O, anahtarı kilide soktu.
- Bıçağını ağaca batırdı.
- Bıçağını ağaca sapladı.
Başını pencereden dışarı çıkardı.
Bir sıçan yolu koşarak geçti.
Başını pencereden çıkardı.
Ona orta parmağını gösterdi.
O çocuk bana dilini çıkardı.
Yaşlı adam yolu dikkatlice yürüyerek geçti.
dilini ağzından dışarı çıkarmış,
Ve birden o an geldi. Elimi birazcık uzattım.
Adam bir çakmakla bir sigara yaktı.
Tom Mary'ye yardım etmek için bir şey yapmadı.
Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.
Sen caddeyi geçtin.
Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim
Adam bir soru sormak için elini kaldırdı.
Işık hâlâ kırmızı olmasına rağmen caddeyi geçtim.
Tom radyonun fişini taktı ve onu açtı.
geleceğin şehrini resmetmek için çok zaman harcadım.
Tom masanın üzerindeki mumu yaktı.