Translation of "Omhoog" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Omhoog" in a sentence and their turkish translations:

Handen omhoog!

Ellerini kaldır!

Been omhoog!

Bacağını kaldır.

- Doe je rechtermouw omhoog.
- Rol je rechtermouw omhoog.

Sağ elbise kolunu yukarı çek.

Heel ver omhoog.

Çok daha artmasını.

We gaan omhoog.

Yukarı gidiyoruz.

- Het gordijn ging omhoog.
- Het gordijn is omhoog gegaan.

Perde kalktı.

De raket ging omhoog.

Roket yükseldi.

Klim langzaam omhoog, Tom!

Yavaş yavaş yukarı tırman, Tom!

- Kijk omhoog.
- Zoek op.

Yukarı bak.

De raket ging soepel omhoog.

Roket sorunsuzca yükseldi.

Hij stak de handen omhoog.

O, ellerini kaldırdı.

De ballon ging langzaam omhoog.

- Balon yavaşça yükseldi.
- Balon yavaşça havalandı.

Taxiprijzen gaan volgende maand omhoog.

Taksi ücretleri gelecek ay artacak.

Handen omhoog! Dit is een overval.

Eller yukarı! Bu bir soygundur.

Tom keek omhoog naar de sterren.

Tom yıldızlara baktı.

Ze keek omhoog naar het plafond.

Yukarıya tavana baktı.

- De prijs gaat omhoog.
- De prijs stijgt.

Fiyat yükseliyor.

Ze kan oneindig lijken als we omhoog kijken,

Yukarıya baktığımızda sonsuz gibi görünebilir

- De prijzen zijn gestegen.
- De prijzen gingen omhoog.

Fiyatlar yükseldi.

Maar wetenschappers voorspellen dat dat nummer omhoog gaat

Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.

Ze gooiden hun hoed omhoog in de lucht.

Onlar şapkalarını havaya fırlattı.

En de manier waarop klimplanten langs de bomen omhoog klommen

Sarmaşıkların dallara sıkıca sarılarak

Deze vrouwtjes-watasenia scintillans... ...migreert honderden meters omhoog vanuit de diepte.

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

De muis brengt zijn pootjes omhoog alsof hij een stukje voedsel eet,

Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor

Wanneer Vin Diesel zich opdrukt, duwt hij niet zichzelf omhoog, maar de aarde omlaag.

Vin Diesel şınav çekerken kendini yukarıya çekmez, dünyayı aşağıya iter.

Maria vindt het niet leuk dat Tom het deksel van het toilet omhoog laat.

Tom tuvalet kapağını açık bıraktığında Mary bundan hoşlanmaz.

En ik kan niet meer omhoog met deze verticale canyonwanden. Dit is nou rimrocked zijn.

Bu dikey kanyon duvarları yüzünden yukarı da çıkamam. Buna kayayla çevrelenmek deniyor.