Examples of using "Schieten" in a sentence and their turkish translations:
Ateş etmeyin!
Ateş etmeyin.
- Ateşi kes!
- Ateşi kesin!
Ateş etmeyi nerede öğrendin?
Onlar bize ateş ediyorlar.
Ne söyleyeceğimi şaşırdım.
Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.
demek istediğim çok fazla seçenek aklıma geliyor.
Tom'u vuracaklardı.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Onu vuracağından korkuyordu.
- Kelimeler konusunda ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.
Ben söyleyene kadar ateş etme.
Tom vurulmak üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
Onlar çok tartışır ama genelde birlikte oldukça iyi geçinirler.
Sorun hakkında gerçekten bir şey yapılmalı, ama bu balyozla ceviz kırmaktır.