Translation of "Religieuze" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Religieuze" in a sentence and their turkish translations:

religieuze zorgcentra,

Sanayi Devrimi'ne kadar

De Inca's waren religieuze mensen.

İnkalar dindar insanlardı.

Ouders en religieuze leiders bekritiseerden hem.

Ebeveynler ve dini liderleri onu eleştirdi.

Sommige religieuze personen kunnen zeer veroordelend zijn.

Bazı dindar insanlar çok yargılayıcı olabilir.

Ik zal proberen te schrijven over etnische en religieuze minderheden.

Ben etnik ve dini azınlıklar hakkında yazmaya çalışacağım.

Tom heeft een heleboel religieuze boeken, maar hij heeft ze nog nooit gelezen.

Tom'un birçok dini kitabı var ama o onları hiç okumaz.

Mensen die hun religieuze overtuigingen met je willen delen, willen bijna nooit dat jij die van jou met hen deelt.

Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler.

De verschillende vormen van aanbidding die in de Romeinse wereld heersten, werden door het volk gezien als even waar; door de filosoof als even onwaar; en door de magistraat als even nuttig. En zo leidde de tolerantie niet alleen tot wederzijdse toegeeflijkheid, maar zelfs tot religieuze eensgezindheid.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.