Examples of using "Plaatste" in a sentence and their turkish translations:
O, kitabı rafa koydu.
Tom kutuyu masaya koydu.
ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.
Mary sandalyeleri yarım daire şeklinde yerleştirdi.
Tom İnstagramda köpek yavrusunun bir resmini yayınladı.
Ayakkabımı çıkarıp yatağın altına koydum.