Examples of using "Lossen" in a sentence and their turkish translations:
Sorunu çözme girişiminde bulundum.
Sorunlar genelde kendi kendine yok olmazlar.
Sorunu çözmeye çalışıyorum.
Bu sorunu çözmeye çalışıyorum.
O, sorunu çözmeyi başardı.
Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.
Bu problemi çözmede zorluk çektim.
O, sorunu çözmeye çalıştı.
Çözmesi zor bir problemdi.
Hiç kimse gizemi çözmede başarılı olmadı.
O, onun sorunu çözmesini umuyordu.
Problem benim çözemeyeceğim kadar çok zor.
Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.
Bunu idrak etmek için önümüzde 70 yıl ve fazlası yok.
Bu problemi çözmek benim için kolay mı?
Bu problemin en iyi çözümü bu.
Şirket sorunu giderme yerine ispiyoncuyu kovdu.
Sanırım Tom sorunu çözebilecek.
- Bir sorunu çözmek için en iyi yol bazen en basittir.
- Bir şeyi halletmek için en iyi metot bazen en basitidir.
Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.
Çatışmayı gerçekten çözmeye çalışmıyorlar. Artık sadece yönetin.
Sorunu çözebildi.
Problemi çözmem kolaydır.