Examples of using "Erin" in a sentence and their turkish translations:
Hadi aralarına girelim.
Sonra da içeri sokalım.
Dişleri içeride.
İçerideki nedir?
İçinde ne vardı?
olduklarını görebiliyoruz.
Ovalayın, rahatlayın
Partiye katılın. Su çok güzel.
Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor
O ne içerir.
Sadece karışma, tamam mı?
Cesaretini kaybetme.
Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.
İçeride ne olduğunu göremiyorum.
Nasıl kaçmayı başardınız?
Tom yangını söndürmeyi başardı.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
...zirveye ulaşmayı başardılar.
Ben onun ofisini bulabildim.
O, sorunu çözmeyi başardı.
Biz başarılı olduk.
Anlaşmazlığı çözmede başarılı olduk.
Tom seçilmeyi başardı.
Biz bazı yabancı pullar alabildik.
Ona binmeden önce bunu öğrenmemiz daha iyi oldu.
gövdesini göbeği üzerinde çevirebilmişti.
Su yüzmek için yeterince sıcak.
Onların işi kurumuş ağaçları kesip devirmek.
O, zamanında oraya varabildi.
Böylece despot hükümdar, krallığı fetihte başarılı oldu.
O, vergileri azaltabildi.
- Tom olaya girmekten korkuyor.
- Tom dahil olmaktan korkuyor.
Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor
Eski bir havuz var. Kurbağa içine atlar ve sudan ses çıkar.
İngilizce olarak derdimi anlatabildim.
Başarabilirsin, yalnız çok çalışman gerek.
Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı
Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.
Bu şey derime nüfuz ederse su toplamasına neden olabilir. Ellerinizi kanatabilir
Yetersiz bir sürücü olmasına rağmen sürücü sınavını geçebildi.
Taşınmadan önce paketin etrafına plastik bir tabaka sarıldı.
Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum.
İyi bir çocuk bakıcısı bulabildiğim için şanslıydım.
Çantaya koyduğumu biliyorum.
O kaçmayı başardı.
Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.
O kaçmayı başardı.
Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.
Clyde Tombaugh'ın işi bir seferde gece gökyüzünün küçük bir parçasını fotoğraflamaktı . Daha sonra bir gezegen olabilecek bir ışığın tanımlanamayan hareket eden noktasını tespit etmek amacıyla fotoğrafları dikkatlice incelemek ve karşılaştırmak zorunda kaldı.