Examples of using "Krijgt" in a sentence and their turkish translations:
Tom su alıyor.
Tom sık sık kulak enfeksiyonu olur.
tıbbi yardım alana dek
Oh olsun!
gerçek zamanlı bilgiler alıyorsunuz.
Onunla kavga edersin.
Tom Noel için asla bir şey almaz.
O yeterince anne sütü içmiyor.
hangi veriyi kullanırsanız kullanın.
Bize verilen senaryo buydu.
Siz de bu dev hediyeye sahipsini: Hayat,
Pantolonunu her gün ütüler.
Düşünmek için para almıyorsunuz.
Kendine gelirsen, hoş bir şey alırsın.
Bu şekilde emeğinizin karşılığını fazlasıyla almayacaksınız.
O ürpertici tüyler derinize değerse
Her şeyin bir var olma şansı yoktur.
- Tom bu tür şeyden hoşlanıyor.
- Tom bu tür şeyden zevk alıyor.
Ailen anlarsa başın belaya girer.
Sorun şu ki daha az oksijen almaya başladığıızda, zihniniz sizinle oyunlar oynamaya başlar.
Acıkmaya başladığınızda, kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.
İlk izlenim oluşturmak için sadece bir şansınız vardır
Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz.
Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.
Yeterince oksijen alıyor musunuz?
Ancak 12, hatta 14 güne kadar da sürebilir.
O kovulacak.
Noel için ne aldığını bilmiyorsun, değil mi?
Fazla açgözlülük zarar getirir.
Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.
Gurur bir düşüşten önce gider.
Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.
Yedikten sonra midenizi yakan yiyecekler var mı?