Examples of using "Klaslokaal" in a sentence and their turkish translations:
Sınıfınızı temiz tutun.
Tom'un sınıfı nerede?
- O bir sınıf değil.
- Orası bir sınıf değil.
Sınıf neredeyse boştu.
O, sınıfa koştu.
Öğrenciler sınıfta.
Bazı erkek çocukları sınıfa geldi.
Ben sınıfı süslüyorum.
Öğrencilerden bazıları sınıfı yılbaşı süsleri ile süsledi.
İlk kelime, sınıfta öğreniyoruz.
Bir sınıfa girdiğiniz zaman şapkanızı çıkarın.
Derse geldiğimde, o çoktan gitmişti.
- Lütfen sınıfta koşma.
- Lütfen sınıfta koşmayın.