Examples of using "Keek" in a sentence and their turkish translations:
Tom baktı.
Herkes baktı.
Sen bana baktın.
- Tom sana bakıyordu.
- Tom size bakıyordu.
- O zamanda televizyon seyrediyordum.
- O zaman televizyon izliyordum.
O etrafına bakındı.
O, bakışlarını çevirdi.
Tom sözlükte aradı.
O etrafına bakındı.
- Etrafıma bakındım.
- Etrafıma baktım.
Tom aynaya baktı.
Tom arkasına bakmadı.
Tom asla arkasına bakmadı.
Tom aşağıya baktı.
Sen bana baktın.
Tom endişeyle etrafına baktı.
Mary onun sihirli aynasına baktı.
O sola ve sağa baktı.
Adam bana baktı.
O saatine baktı.
O kutuya baktı.
O, o zaman televizyon izlemiyordu.
Ben kutuya baktım.
Resme baktım.
Tom saate baktı.
Ben aynaya baktım.
Tom saat kulesine baktı.
O ona baktı.
Tom aya baktı.
Tom ellerine baktı.
Tom odaya baktı.
Tom periskopla baktı.
O onun gözlerine baktı.
Ben maçı canlı izledim.
Tom bir aynaya baktı.
Herkes ayağıma baktı.
Saatime baktım.
Resme baktı.
O, onun yüzüşünü izledi.
Pencereden baktı.
O, odada etrafına bakındı.
Tom cüzdanına baktı.
Baktım.
Buzdolabına baktım.
Tom çantasına baktı.
O, habere şaşırmış görünüyordu.
Tom donakalmış görünüyordu.
O, odasında etrafına bakındı.
Sessizce camdan dışarı baktı.
Tom aynaya tekrar baktı.
Herkes sarsılmış görünüyordu.
Tom yıldızlara baktı.
Yukarıya tavana baktı.
Herkes gergin bir şekilde etrafa baktı.
Molalarım sırasında TV izledim.
Onunla birlikte bir film izledim.
Agnès kahverengi teknelere baktı.
İri ve parlak gözlerinin içine baktım
Tom uzun adama kuşkuyla baktı.
Judy bana baktı.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
Odadaki herkes Tom'a baktı.
Ödevimi bitirince televizyon izledim.
Babam eve geldiğinde, TV izliyordum.
O, doğrudan onun gözüne baktı.
Mary ona baktığında Tom kızardı.
Merkez karaktere baktı
Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
Onların lideri olarak hayranlık duyuluyordu.
Tom şaşkın görünüyordu.
Tom dehşete kapılmış görünüyordu.
Onun caddeyi geçişini izledim.
Aşağıdaki vadiye baktı.
- TV izlerken uyuyakaldım.
- Televizyon izlerken uyuyakaldım.
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
Kedi "Miyav." dedi ve bana baktı.
Yuvadaki kuşu dikkatle izledi.
Tom gözlerini açtı ve etrafa baktı.
Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.
Tom pencereye yürüdü ve dışarı baktı.
Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Ona merakla baktı.
Yeğenim hayvanat bahçesindeki hayvanları izledi.
Bir ayna aldı ve diline baktı.
Kabinlerin zeminine bakıyordum ve
Tom Mary'yi tekrar görmek için sabırsızlanıyordu.
- Tom sinirli görünüyordu.
- Tom asabi görünüyordu.
- Tom gergin görünüyordu.
Bir posta kutusu için etrafa bakındım.
Karım şaşırmış görünüyordu.
Jim yolu geçmeden önce sola ve sağa baktı.
Herkes bana bakıyordu.