Examples of using "Gebouw" in a sentence and their turkish translations:
bir ibadethaneye,
Şu binaya bakın.
O bina ne?
Bu binayı Tom tasarladı.
Bu bina taştan yapılmıştır.
- Şu yüksek binaya bakın.
- Şu yüksek binaya bak.
O beyaz bina bir hastanedir.
Eski bina yıkıldı.
Bina yanıyor.
Binaya bir yabancı girdi.
Binayı buldum.
Bir deprem binayı yıktı.
- Bu binada mı yaşıyorsun?
- Bu binada mı oturuyorsun?
- Bu binada mı ikamet ediyorsun?
- Bu binada mı ikamet ediyorsunuz?
- Bu binada mı oturuyorsunuz?
- Bu binada mı yaşıyorsunuz?
- Siz bu binada mı yaşıyorsunuz?
- Siz bu binada mı ikamet ediyorsunuz?
- Siz bu binada mı oturuyorsunuz?
- Sen bu binada mı yaşıyorsun?
- Sen bu binada mı oturuyorsun?
- Sen bu binada mı ikamet ediyorsun?
Şu kırmızı binaya bak.
Bu bina ne kadar yüksekliktedir?
Bu binanın kaç katı var?
O güzel bir binadır.
Binanın arkasına park ettim.
Binaya girmemize izin verilmedi.
- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.
O büyük yeni bina nedir?
Polisler binayı çevirdi.
Yangın yüksek binayı tahrip etti.
Bina yirmi kat yüksekliğinde.
Bu bina daha inşaat aşamasında.
Oradaki büyük binaya bak.
Şu yüksek binaya bakın.
Birleşmiş Milletler binası çok etkileyici.
Bina moloz haline geldi.
O, binanın arka tarafındadır.
Bina yüz metre yüksekliğindedir.
Şu kırmızı binaya bak.
Bina depremde çöktü.
- Bu binanın asansörü var mı?
- Bu binada asansör var mı?
Ben uçağın binaya çarptığını gördüm.
Bir ev sadece bir binadan daha fazlasıdır.
Bu binada merkezi ısıtma var mı?
Bu binanın sahibi benim.
Bina yapım aşamasındadır.
Bu binada 5 kat ve 20 daire var.
- Bu binanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum.
- Bu binanın ne zaman yapıldığını merak ediyorum.
Binanın önünde duran adam kim?
Eğer sağa dönerseniz, büyük bir bina göreceksiniz.
Birleşmiş Milletler binası 1952'de inşa edildi.
Bu apartman binadaki diğerlerinden daha büyüktür.
O binada yaşadığına inanamıyorum.
Bu perişan eski kilise ülkemizdeki en eski yapıdır.
Onlar onunla çiftliğin yakınındaki eski bir ahşap binaya yürüdüler.
Tom yanan bir binadan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken öldü.
Bu eski bina onarmaya değmez. Onu yıksak daha iyi olur.