Examples of using "Emmer" in a sentence and their turkish translations:
Bu kova akıyor.
O kova sızdırıyor.
Lütfen bu kovayı suyla doldur.
Kovayı su ile doldurun.
Kova suyla doluydu.
Bir kovaya ihtiyacım var.
- Kova su ile dolu.
- Kova su dolu.
Tom kovayı buzla doldurdu.
Ben dev bir kova içinde yaşıyorum.
Tom kovasını kumla doldurdu.
Bu kovada bir delik var.
Tom kovayı ağzına kadar doldurdu.
Kovada neredeyse hiç su yok.
elinize ya bir kova ya bir yer bezi ya da bir pompa alırsınız.
Reçel için tam bir kova elmayı soymak zorundayım.
Bir ihtimal benim için bir kova suyun var mı? Tekerleğim patladı.