Examples of using "Eerste" in a sentence and their turkish translations:
Öncelikle,
İlk olarak durun.
İlk sorunuz--
Sen birincisin.
Ben birinci oldum.
İlk adımı attım.
Tom birinci geldi.
Ben ilk hastan olacağım.
MS: İlki şu:
Vermek istediğim birinci mesaj
O benim ilk aşkım.
Isabela benim ilk kız arkadaşımdı.
Bizim ilk dersimiz matematik.
Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.
Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
O benim ilk erkek arkadaşımdı.
O benim ilk kız arkadaşımdı.
O benim ilk aşkım.
İlk adımı attım.
Birinci hol çorbadır.
Sen benim ilk aşkımsın.
Mary benim ilk kız arkadaşımdı.
Bizim ilk çocuğumuzdu.
İlk kız arkadaşım Kanadalıydı.
İlk olarak kim?
- Tom ilk sıraya çıktı.
- Tom ilk sıraya yükseldi.
- Tom birinci sıraya yükseldi.
Kore'de ilk kez mi bulunuyorsun?
Noel gününde genellikle ne yaparsınız?
Ben ilk seferi hatırlıyorum.
Görür görmez Mary'yi tanıdım.
Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.
İlki, birey odaklı mükemmeliyetçilik,
birinin önce düşmesi gerek,
Bu iyi bir ilk izlenim değildi.
Şili'de ilk darbe denemesi başarısız oldu.
İlk itiraz şu şekilde,
Benim ilk düşüncem ise;
Tom ön sıraya oturdu.
Tom benim ilk erkek arkadaşımdı.
1. Dünya savaşı 1914'te patlak verdi.
İlk treni yakalamalıyım.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
Birincilik ödülünü kazandım.
Bu 1 mayısta oldu.
Bu ilk kez değildi.
Bizim birinci Almanca dersimize hoş geldiniz.
İlk adım en zor olanıdır.
Birinci Almanca dersine hoş geldiniz.
Başta korkmuştum.
Neden ilk olarak gitmedin?
Bizim ilk Fransızca dersimize hoş geldiniz.
Bizim ilk İtalyan sınıfımıza hoş geldiniz.
Birincilik ödülünü kazanabildim.
O ona ilk öpücüğünü verdi.
Beklendiği gibi ilk sırayı kazandı.
İlk hata, neyi ölçtüğümüz.
Pekala, ilk soru için hazır mısınız ?
Ama bu daha birinci turdu.
İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.
Ancak ilk korku geçtiğinde,
O zamanlar birinci dot.com çöküşünün hemen ertesiydi
Hâlâ ilk zamanı hatırlıyorum.
Portekiz'in ilk başkenti neydi?
O, Japonya'ya ilk ziyaretimdi.
Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.
Hayvanat bahçesi Noel günü kapalıydı.
Tom birincilik ödülü kazanmayı umuyordu.
Benimle ilgili ilk izlenimin neydi?
Ben ilk bakışta aşık oldum.
Banyoyu önce ben kullanacağım.
Sınıf birincisi olarak mezun oldum.
Onun tutkusu birinci olmak.
Mary Tom'a ilk kek parçasını verdi.
Londra ile ilgili ilk izlenimin neydi?
Takımımız ilk oyunu kaybetti.
- Önce nereye gitmek istersin?
- İlk önce nereye gitmek istersin?
O ilk görüşte aşktı.
İlk adım her zaman en zorudur.
İlk baskı on yıl önce yayınlandı.
Görür görmez Mary'yi tanıdım.
ve ilk işime başlamak için Paris'e taşınmıştım.
Eğer tanışma harikaysa ilk randevunuzu ayarlarsınız.
Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde
Saldırganların, bir şiddet eylemine kendilerini hazırlarken
Hikâye anlatıcı olarak önemli olan ilk şey
Yolumuzu bulmanın ilk yolu da
Bu robotlardan biriyle ilk tanışmam
Şafak sökmeden daha çok avlayacak.