Examples of using "Dikwijls" in a sentence and their turkish translations:
Sık sık çiğ balık yeriz.
Başın sık sık acır mı?
Sık sık vatan hasreti çekerim.
Biz sık sık satranç oynarız.
O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
Orada çok sık yağmur yağar mı?
- Kargalar sık sık çöp ararlar.
- Kargalar ekseriyetle çöp ararlar.
Ne sıklıkta dışarıda yemek yersin?
Sık sık müzikle çalışırım.
Sık sık aynı rüyâyı görürüm.
Carol genellikle korku filmlerini izler.
O, sık sık geç gelir.
- Bu soruyla çok karşılaşıyorum.
- Bu soru bana çok soruluyor.
Çoğunlukla başım belada.
Genellikle kütüphaneye arabayla gider.
Bebekler çoğunlukla düşerler.
"123456" sık kullanılan bir paroladır.
Yunanlar da çok balık yerler.
Mümkün olduğunca sık geleceğim.
Tom oldukça sık dışarıda yiyor.
Pazar günü genellikle kart oyunu oynarız.
Okul günlerimde balık tutmaya giderdim.
Dersten sonra sık sık futbol oynarım.
Biz okuldan sonra sıklıkla satranç oynarız.
Mary sık sık yüksek topuklu giyer.
O sık sık okula yürür.
Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.
- Japonya sık depremlere sahiptir.
- Japonya'da sık sık deprem olur.
Tom'u sık sık görürüm.
Ekmek yapımında un, su ve genellikle maya kullanılır.
Tom çoğunlukla nehirde balık tutmaya gider.
Babam yakındaki nehirde sık sık balık tutmaya gider.
Sık sık burada bulundum.
Çocukken sık sık babamla birlikte balığa gittim.
Yılda kaç kez plaja gidersiniz?
Sık sık olduğu gibi, çocuk evden kaçtı.
Sıklıkla sigaranın sağlığa zararlı olduğu gösterilir.
Sen bir gençken bunu ne sıklıkla yaptın?
Japonca'nın, öğrenmesi zor bir dil olduğu sık sık söylenir.
Sana birçok kez söyledim.
Çoğu kez müzik dinleyerek ders çalışırım.
Bahçeler ilkbaharda çok güzeldir ve biz sık sık oraya gideriz.
Birçok kez duyduğum için, şiiri şimdi ezberden okuyabilirim.
Tom sık sık hata yapar.