Translation of "Spelen" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Spelen" in a sentence and their turkish translations:

- Laat ons spelen.
- Laten we spelen.

Oyun oynayalım.

- Iedereen kan spelen.
- Iedereen mag spelen.

Herkes oynayabilir.

Sommige jongens spelen tennis en anderen spelen voetbal.

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.

- We gingen honkbal spelen.
- We gingen baseball spelen.

Biz beyzbol oynayacaktık.

Laat ons spelen.

Hadi oynayalım!

Tom wil spelen.

Tom oynamak istiyor.

Spelen jullie gitaar?

Gitar çalıyor musun?

Ze spelen vals.

Onlar aldatırlar.

Kinderen moeten spelen.

Çocuklar oyun oynamalı.

Wil je spelen?

Oynamak istiyor musun?

- Zou je met mij spelen?
- Zouden jullie met mij spelen?
- Zou u met mij spelen?

Benimle oynar mısın?

- Wil je met ons spelen?
- Willen jullie met ons spelen?

Bizimle oynamak ister misin?

- "Kunt gij gitaar spelen?" "Ja."
- “Kun jij gitaar spelen?” “Ja.”

"Gitar çalabiliyor musun?" "Evet, çalabiliyorum."

Ik kan gitaar spelen.

Gitar çalabilirim.

Betty kan piano spelen.

Betty piyano çalabilir.

Laten we volleybal spelen.

Voleybol oynayalım.

Laten we kaart spelen.

Kart oynayalım.

Tennis spelen is gemakkelijk.

Tenis oynamak kolaydır.

Laten we trefbal spelen.

Yakar top oynayalım.

Laten we voetbal spelen.

Futbol oynayalım.

Hij kan fluit spelen.

O bir flüt çalabilir.

Basketbal spelen is leuk.

Basketbol oynamak eğlencelidir.

Kinderen spelen met speelgoed.

Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.

De meisjes spelen beachvolleybal.

Kızlar plaj voleybolu oynuyorlar.

Hij kan gitaar spelen.

O gitar çalabilir.

Laten we blindemannetje spelen.

Körebe oyunu oynayalım.

Ik wil niet spelen.

Oynamak istemiyorum.

Iemand wil spellen spelen.

Birisi oyunlar oynamak istiyor.

Spelen de Giants vanavond?

Giants bu gece maç yapıyor mu?

Kinderen spelen met blokken.

Çocuklar bloklarla oynarlar.

Wij spelen dikwijls schaak.

Biz sık sık satranç oynarız.

Laten we verstoppertje spelen.

Saklambaç oynayalım.

De spelen moeten doorgaan.

Oyunlar devam etmeli.

Kunt ge schaak spelen?

- Satranç oynamayı biliyor musun?
- Satrancı nasıl oynayacağını biliyor musun?
- Satrancın nasıl oynandığını biliyor musun?

Ik ga tennis spelen.

Tenis oynayacağım.

Ze spelen vaak samen.

Onlar birlikte çok oynarlar.

Tom kan poker spelen.

Tom poker oynamayı biliyor.

Ik kan Chopin spelen.

- Chopin çalabilirim.
- Ben kriket oynayabilirim.

We spelen op zondag.

Biz pazar günü oynarız.

Laat de kinderen spelen.

Çocukların oynamasına izin ver.

Laten we buiten spelen.

Dışarıda oynayalım.

Laten we samen spelen.

Haydi birlikte çalalım.

Jullie spelen ook een rol.

Sizin de bir rolünüz var.

"Kunt gij gitaar spelen?" "Ja."

"Gitar çalabiliyor musun?" "Evet, çalabiliyorum."

Ze kan goed piano spelen.

O piyanoyu iyi şekilde çalabilir.

Ik zou graag golf spelen.

Golf oynamak istiyorum.

Alle jongens spelen graag honkbal.

Tüm erkek çocuklar beyzbol oynamaktan hoşlanır.

Tom en Mary spelen tikkertje.

Tom ve Mary kovalamaca oynuyor.

Willen jullie een spelletje spelen?

Sizler bir oyun oynamak istiyor musunuz?

- Spelen jullie voetbal?
- Voetballen jullie?

Siz çocuklar futbol oynar mısınız?

Tom en Mary spelen kaarten.

Tom ve Mary kart oynuyorlar.

Laat ons vandaag voetbal spelen.

Bugün futbol oynayalım.

Jon kan geen gitaar spelen.

- John gitar çalamaz.
- John gitar çalmayı bilmiyor.

Tom kan goed harmonica spelen.

Tom mızıkayı iyi çalar.

Elke zaterdag spelen we voetbal.

Her cumartesi futbol oynarız.

Wij houden van voetbal spelen.

Futbol oynamaktan hoşlanırız.

Ik zou graag tennis spelen.

Tenis oynamak istiyorum.

Hij gaat morgen honkbal spelen.

O yarın beyzbol oynayacak.

Mijn hobby is gitaar spelen.

- Gitar çalmak benim hobim.
- Hobim gitar çalmaktır.

Niemand wil met Tom spelen.

Hiç kimse Tom'la oynamak istemiyor.

De kinderen spelen met blokjes.

Çocuklar bloklarla oynuyorlar.

Morgen gaat hij tennis spelen.

O yarın tenis oynayacak.

Willen we morgen voetbal spelen?

Yarın futbol oynamak istiyor muyuz?

Morgen ga ik voetbal spelen.

Yarın futbol oynayacağım.

Ik kan geen fluit spelen.

Ben flüt çalamam.

Ik kan geen orgel spelen.

Org çalamam.

Ik wil xylofoon leren spelen.

Ksilofonun nasıl çalınacağını öğrenmek istiyorum.

- Deze namiddag ga ik spelen met Naoko.
- Vanmiddag ga ik met Naoko spelen.

Bu öğleden sonra Naoka'yla oynayacağım.

- Er spelen wat kinderen op het strand.
- Er spelen enkele kinderen op het strand.

Birkaç çocuk sahilde oynuyor.

Hij ging van spelen en lachen

Oynama ve gülüşmeler,

Zij gaan na school honkbal spelen.

Okuldan sonra beyzbol oynayacaklar.

Hij is golf aan het spelen.

Golf oynuyor.

Hij is daar aan het spelen.

O orada oynuyor

Ik ga voetbal spelen na school.

Okuldan sonra futbol oynayacağım.

Ik kan niet de piano spelen.

Ben piyano çalamıyorum.

Ze spelen graag in de sneeuw.

Onlar karda oynamayı seviyorlar.

Ik ga dit spel niet spelen.

Bu oyunu oynamayacağım.

Laat ons een nieuw spelletje spelen.

Yeni bir oyun oynayalım.

Wat zijn jullie aan het spelen?

Siz ne oynuyorsunuz?

Je moet dit spelletje niet spelen.

Bu oyunu oynamamalısın.

Ga maar met je vrienden spelen.

Git ve arkadaşlarınla oyna.

Mijn moeder kan goed piano spelen.

Annem iyi piyano çalar.

De muziek begon opnieuw te spelen.

Müzik yeniden başladı.

De kinderen spelen in het water.

Çocuklar suyun içinde oynuyorlar.

Jane en ik spelen goed piano.

Jane ve ben çok iyi piyano çalarız.

De kinderen spelen met Lego-blokjes.

Çocuklar legolarla oynuyorlar.

Zou je graag met me spelen?

Benimle oynamak ister miydin?

Wil je met ons voetbal spelen?

Bizimle futbol oynamak ister misin?

Ik houd ervan honkbal te spelen.

Beyzbol oynamayı severim.

Laten we na schooltijd tennis spelen.

Okuldan sonra tenis oynayalım.

Ze kan zeer goed piano spelen.

O, piyanoyu çok iyi çalabilir.